| - Fikri veren bendim. Ben de hamileyim, yani eğer gitmek istemiyorsan bana şimdi söyle ki... | Open Subtitles | وأنا حامل لذا لو لم ترد الذهاب |
| Louisville'e kadar gitmek istemiyorsan, İnternetten ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | انظر، إذا لم ترد الذهاب إلى لوفيل -متأكد من أنّه يمكنك أن تطلبها عبر الإنترنت |
| Partilere yalnız gitmek istemiyorsan birileriyle çıkmaya başla. | Open Subtitles | إن كنتِ لا تريدين الذهاب وحيدةً إلى الحفلات، فعودي للمواعدة مرةً أخرى |
| Okula gitmek istemiyorsan tatlım, gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | إذا لم تكونى تريدين الذهاب إلى المدرسة فليس عليكِ الذهاب يا عزيزتى |
| gitmek istemiyorsan, neden doğrudan söylemiyorsun? | Open Subtitles | بولي إذا كنت لاتريد الذهاب لما لاتقول ذلك مباشرة؟ |
| - Adam gitmek istemiyorsan... | Open Subtitles | - أتعلم يا (آدم) ، إذا لم ترغب بالذهاب .. |
| Eğer yatağa gitmek istemiyorsan, lütfen dışarı çık. | Open Subtitles | إذا أنت لا تريد الذهاب إلى السرير، رجاء أخرج |
| gitmek istemiyorsan, onlara gitmek istemediğini söylerim konu kapanır. | Open Subtitles | ان كنت لا تريد ان تأتي انا فقط سوف اخبرهما انك لا تريد ان تأتي وذلك سوف ينهي الامر |
| Bilirsin, ama gitmek istemiyorsan sorun değil. | Open Subtitles | تعلمين، إن كنتِ لا تودّين الذهاب فلا بأس |
| Eğer gitmek istemiyorsan, eğer bunu yapmak istemiyorsan sorun değil. | Open Subtitles | -لا بأس إن لم ترد الذهاب وفعلهذا |
| Eğer gitmek istemiyorsan, eğer bunu yapmak istemiyorsan sorun değil. | Open Subtitles | -لا بأس إن لم ترد الذهاب وفعلهذا |
| - Ne dedin? - Eğer gitmek istemiyorsan, söyle ki konuşup, halledelim. - Hayır, hayır o kısım değil. | Open Subtitles | إن لم ترد الذهاب ... |
| Bak, baloya gitmek istemiyorsan söyle yeter. | Open Subtitles | أنظري, إذا كنتي لا تريدين الذهاب إلى الحفل الراقص, فقط أخبريني |
| hadi ama.eğer bu adaya gitmek istemiyorsan söylemen yeterli. Huh? hadi. | Open Subtitles | هيا, هل تقولين أنكِ حقا لا تريدين الذهاب إلى تلك الجزيرة؟ هيا. |
| Bak, eğer beyzbol a gitmek istemiyorsan... başka bir şey yapabiliriz. | Open Subtitles | أنظري .. إذا كنت لا تريدين الذهاب الى لعبة البيسبول، |
| Okula gitmek istemiyorsan tatlım, gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | إذا لم تكونى تريدين الذهاب إلى المدرسة فليس عليكِ الذهاب يا عزيزتى |
| Şimdi gitmek istemiyorsan tamam ama umrunda değilmiş gibi davranma. | Open Subtitles | الان اذا كنت فعلا لاتريد الذهاب, لابأس ولكن لاتتظاهر كأنك لاتهتم |
| Tekrar gitmek istemiyorsan, gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أذا لاتريد الذهاب مرةً أخرى لست مجبراً على ذلك |
| Üniversiteye gitmek istemiyorsan çalışacaksın. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد الذهاب إلى الكلية سيكون عليك أن تعمل |
| - gitmek istemiyorsan,gitme. - Ne? | Open Subtitles | لا تذهب ان كنت لا تريد - عفوا ؟ |