| Bunun yerine bir laboratuara gitmeye karar verdim. | TED | لذلك بدلاً عن هذا، قررت الذهاب إلى معمل. |
| Aslında onları görmek istemiyordum ama gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | لم أكن أُريد رؤيتهما مرةً أخرى ، لكني مع ذلك قررت الذهاب |
| Ben de bu yolu takip etmeye ve hiç müze olmayan yerlere gitmeye karar verdim. | TED | لذلك قررت المضي قدما في هذا الاتجاه والذهاب الى اماكن حيث لا يوجد متاحف على الاطلاق. |
| Bir yıllığına kızla Amazon'a doğa yürüyüşüne gitmeye karar vermiş. | Open Subtitles | وقد قرر الذهاب في رحلة معها بغابات الأمازون لسنة |
| Ben de uzun zamandır görmediğim kuzenimi ziyarete gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | -لذا قررت أن أذهب إلى أبن عمى -لأنى لم أراه منذ فتره طويله |
| Sonra baktım olmayacak nereye olursa gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | وبعدها قررت الرحيل لم يكن مهما الى اين؟ |
| Böylece 18’ime gelince, nihayet burası evim diyebileceğim bir yer bulmak umuduyla Kore’ye gitmeye karar verdim. | TED | عندما بلغتُ 18، قررتُ الذهاب إلى كوريا، متأملة بأنني أخيراً سأعثر على مكان أدعوه الوطن. |
| Biz de yakınlardaki taş ocaklarına gitmeye karar verdik, bir dağın, üreticiden satın aldığın kusursuz kare bir çiniye dönüştüğü süreci daha iyi anlamak için. | TED | لذلك قررنا الذهاب إلى المحاجر القريبة لنفهم العملية التي تحول الجبل إلى بلاط مربع كالذي تشتريه من الموزع. |
| Neredeyse bu hafta sonu plaja gitmeye karar verecektik. | Open Subtitles | ولنعتقد بأنك قررت الذهاب الي الشاطيء هذا الأسبوع |
| Sonunda, ...uzun zamandır yapmadığım bir şey için Daikanyama' ya gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | أخيرا قررت الذهاب لديكانياما بطريقة لم افعلها منذ فترة طويلة |
| Ama gitmeye karar verirsen efendi ol ve ona bir turta götür. | Open Subtitles | ولكن إذا قررت الذهاب كن رجلاً نبيلاً، آتها بكعكة |
| Dün gece ben de hasta kızıma bakmak yerine kadınlar basketbol maçına gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | اليليه الماضيه قررت الذهاب لمباراة كرة السلسه بدلا من الإعتناء بطفلتي المريضه |
| Eğer adam masayı sadece kırar, onu ciddi bir miktarda kızdırır ve o da mahkemeye gitmeye karar verirse, bu da yasal bir işlemdir. | Open Subtitles | أما إذا كسر طاولة القهوة وأزعجها قليلاً وهي قررت الذهاب إلى المحكمة فهذه قضية مدنية |
| Beni bu akşamki partisine davet etti, ve ben de gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | لقد دعتني لحفلتها الليلة لذا قررت الذهاب معها |
| Her halükarda, gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | في جميع الأحوال، لقد قررت المضي قدماً |
| Her halükarda, gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | في جميع الأحوال، لقد قررت المضي قدماً |
| Her halükârda, gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | في جميع الأحوال، لقد قررت المضي قدماً |
| Yani bu ezilen adam, düğününden birkaç hafta önce, garaja gitmeye karar veriyor ve internette bir kızla kırıştırmaya başlıyor... | Open Subtitles | إذن .. شاب محطم قبل أسبوع من زواجه قرر الذهاب إلى المرآب .. |
| Bana söylemeden askere gitmeye karar verdiği için kızmış olmalıyım. | Open Subtitles | اعتقد انى كنت غاضبا لانه قرر الذهاب الى الجيش بدون ان يتحدث معي حتى فى ذلك |
| Renan, Meru'ya gitmeye karar verdi ve uçak bileti alıp, bana söylemedi bile. | Open Subtitles | رينان بالفعل قرر الذهاب وإشتري تذكرة بدون أن يخبرني حتي |
| Sonra din okuluna gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | و قررت أن أذهب إلى المدرسة الدينية |
| Sanırım gitmeye karar verdin anlamına geliyor bu. | Open Subtitles | أفترض أن هذا يعني أنك قررت الرحيل |
| Baba, Rahibe manastırına gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | أبي، لقد قررتُ الذهاب إلى الدير |
| Ve sonra senin büyük büyükbaban ilk İsrail'e, sonra Amerika'ya gitmeye karar verdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك يا عزيزتي جدك الأكبر وأنا, قررنا الذهاب أولا إلى إسرائيل ثم إلى الولايات المتحدة |