| Öbür salağa da söylediğim gibi bir saat önce "Grey Goose" istedim. Çabuk ol. ...ruhu olmayan adam. | Open Subtitles | طلبت "فودكا جراي جوس" بالثلج منذ ساعة، هيا بسرعة |
| Çöl Fırtınası'nda, Ebedi Özgürlük Operasyonu'nda ve Goose Green'de ne yaptığı umurumda değil. | Open Subtitles | " أنا لست مهتمة بما فعله في " جوس جرين " , " عاصفة الصحراء " عــمـلية الحـريـة الـدائـمة " |
| Hatırlıyorum da zamanında Goose da benim için böyle şeyler söylüyordu. | Open Subtitles | أتذكر عندما غوس تستخدم ل يقول أشياء من هذا القبيل عني. |
| Goose deli bir adamla kavga etti ve o sikik nakavt oldu. | Open Subtitles | حصلت غوس في معركة مع الرجل مجنون وحصلت طرقت اللعنة خارج. |
| Evet, Goose en iyisidir. Oh... Laird, sana karşı dürüst olacağım, dostum. | Open Subtitles | أجل، غوستاف الأفضل. ليرد، سأكون صريحاً معك. |
| -Hayır, Goose sonunda ölüyordu. | Open Subtitles | ـ لا ،لأن جوس يموت فى النهاية |
| Hadi. Anlat bana, Goose. Sorun nedir? | Open Subtitles | "هيا تحدث معى ,"جوس ماذا حدث ؟ |
| Goose Bay, Newfoundland'a iniyoruz. | Open Subtitles | سنهبط بخليج جوس بنيوفوندلاند. |
| Anne Goose'dan kale. Anne Goose'dan kale. | Open Subtitles | من القاعدة إلي الأم (جوس) من القاعدة إلي الأم (جوس) |
| Maverick, Goose'la tanıştığında böyle hissetmiş olmalı. İhtiyacı hissediyorum. | Open Subtitles | (لا بد أنَّ هكذا شعر (مافيريك) عندما قابلَ (جوس |
| Goose geri geliyor değil mi? | Open Subtitles | جوس سيعود صحيح ؟ |
| Spruce Goose ise 15 megavatlık kanada sahip. | TED | و "السبروس غوس" سينتج 15 ميجاوات للجناح |
| Benim adım Jim Goose, her şey düzelecek. | Open Subtitles | اسمي جيم غوس وكل شيء سيصبح بخير |
| - Sana Bir Grey Goose soda alayım ettik. | Open Subtitles | - واسمحوا لي أن الحصول على غراي غوس والصودا. |
| Bu da bizi 1918 Mother Goose Antlaşması ile başbaşa bırakıyor. | Open Subtitles | لذا، يتبَقّى لنا مُعاهدة "الأم غوس" لعامِ 1918. |
| Goose parayı alır almaz sizi serbest bırakacağız çocuklar, o yüzden kapat artık çeneni. | Open Subtitles | بمجرد غوس يحصل على المال، و نحن gonna اسمحوا يا رفاق الذهاب، لذلك تمتص منه. |
| Goose binlerce kumruyu helikoptere koydu. | Open Subtitles | وضع غوستاف الكثير من الطيور في الهليوكوبتر. |
| Benimle uğraşırsan böyle olur işte Goose. | Open Subtitles | وهذا هو ما يحدث عند يمارس الجنس معي، وجوس. |
| "Kavgam"ı, sanki Mother Goose okuyormuş gibi ezberden okuyan hız delisi Neo-Naziler bunlar. | Open Subtitles | انهم اوغاد سريعين من النازيين الجدد الذين تقرا عنهم ميين كمبف مثلما كانت الام جوز |
| Goose'dan umudu kesmeyeceksin... ...tabutun çukura girdigini görene kadar. | Open Subtitles | لا تعتقد ان الاوزة لافائده منه حتي تراه يدفن في صندوق |
| Goose'u (kazı) pişirmişler he. | Open Subtitles | الإوزة تم طهيها |
| Eğer yoksa limonlu Grey Goose votka ve soda olsun. | Open Subtitles | لو لا تمانع , سآخذ أوزة رمادي . مع الصودا والليمون |
| * Kendini dağılmış gibi hissettiren Goose'u suçla * | Open Subtitles | (Jamie Foxx's "Blame lt On the Alcohol" begins) ♪ ضعي اللوم على الأوزة, قد جعلتكِ تشعرين بالحرية ♪ |
| Ya da aranızdan bazı komedyenlerin çağırdığı gibi "Father Goose." | Open Subtitles | "أو كما نعتني أحدكم "الأب إوزة |