| ve bu robotlar GPS bilgisi olmaksızın iç mekanlarda uçabiliyorlar. | TED | ويمكن لتلك الروبوتات الطيران داخل المباني بدون اجهزة تحديد المواقع |
| Ayrıca akbabaları yakalayıp GPS takma ve yıl boyu uzaktan GPS | TED | كما أنني خضت التجارب بنصب الفخاخ والنسور المزودة بجهاز تحديد المواقع. |
| Hava Birimi 1, Küresel Yer Bulma Sistemi GPS'le bağlantı kuruyor. | Open Subtitles | الوحدة الجوية الأولى تفصل جي بي إس لتَحديد مكان منطقة الهدف |
| GPS üzerinden her an nerede olduğunu görmemi sağlayacak. | Open Subtitles | سوف يستخدم مُحدّد المواقع بهاتفكِ ليُخبرني بمكانكِ على الدوام. |
| Söyleyin şu patronunuza, özel GPS Sputniklerini 150'den aşağıya çalıştırmıyorum. - Firma budur. | Open Subtitles | وقولي لرئيسكِ أنّي لا أطلق قمر سبوتنيك خاص لتحديد المواقع بأقل من 150. |
| Ve kaçmasına yardım eden adamlar da GPS cihazının nerede olduğunu biliyorlarmış. | Open Subtitles | وأن الرجال الذين ساعدوه على الهرب عرفوا مكان متعقب جهاز تحديد المواقع |
| Ve sonra, tam olarak 48 saat sonra GPS sinyali söndü. | Open Subtitles | وثمّ، وبشكل دقيق جدا، بعد 48 ساعة إشارة تحديد المواقع تختفي. |
| Küresel dolaşım uydularını uzaya göndermişler ve GPS ağını yaratmışlar. | Open Subtitles | أنهم أطلقوا ألاقمار الصناعية للملاحة العالمية وإنشئوا شبكة تحديد المواقع |
| Sadece tweetlerinin zaman kayıtlarını tutmuyor ayrıca bir GPS'le gittiğin yeri takip ediyor. | Open Subtitles | لأنه لا يسجل أوقات تويت الخاص لكنه يتابع موقعك مع نظام تحديد المواقع. |
| Adamlarla takip etmemize gerek yok. İHA'lar tepede ve onu GPS'ten takip ediyoruz. | Open Subtitles | لا حاجة للمحافظة على اتصال بصري الطائرة فوقها، ونحن نتابعها بنظام تحديد المواقع |
| Fakat bugün Allen'ın aracına ait GPS verisi elimize geçti. | Open Subtitles | لكن اليوم, حصلنا على نظام تحديد المواقع من تلك السيارة |
| Üstlerindeki cihazı, özel bir GPS frekansı yayıyor. Bunlar onlar. | Open Subtitles | نظام التعقّب الذي يرتدونه يُرسل تردد جي بي إس مُعيّن |
| GPS üzerinden her an nerede olduğunu görmemi sağlayacak. | Open Subtitles | سوف يستخدم خليّة مُحدّد المواقع لإخباري بمكانكِ في جميع الأوقات. |
| Şu GPS aletini niye ona vermedin çaylak? | Open Subtitles | لمَ لا تعطيها جهازاً لتحديد المواقع أيها الإختباري؟ |
| Tüm kamyonlarımızda GPS var. | TED | لدينا جهاز تحديد المواقع في جميع شاحناتنا |
| Ve GPS kayıtlarına göre Tekne, Martinenin kaybolduğu gün | Open Subtitles | وتسجيلات جهاز الـ جي بي أس تُظهر خروج القارب |
| GPS'nin bir buzağısı olursa ve o bir boğaysa, onu Issan'a vereceğim. | Open Subtitles | إذا كان لدى جيباسو عجل صغير ثوراً فحلاً كنت سأعطي جيباسو لـ إيسان |
| Bu da demek oluyor ki; GPS ile yerlerini bulabileceğim. | Open Subtitles | مما يعنى بأننا نستطيع تحديد موقعهم عن طريق جهاز التتبع. |
| Demek istediğim, Bütün polis arabalarında GPS yok? | Open Subtitles | أنا أعني , أليس كل الشرطيون سياراتهم بها جهاز ملاحة |
| Bilgisayarlar arabanızdaki her şeyi kontrol ediyor GPS'ten havayastıklarına kadar. | TED | الحواسيب تتحكم بكل شيء في سياراتكم، من نظام تحديد الموقع حتى الوسائد الهوائية. |
| GPS'in yönleri karıştırdığını hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لمْ يسبق أن سمعتُ عن مُحدّد مواقع يقوم بعكس الإتجاهات. |
| Arabasının GPS'nin son koordinatları bugün beni senin kulübene götürdü. | Open Subtitles | فآخر إحداثيات نظام الملاحة بسيارتها قادتني إلى موقع كوخك اليوم. |
| Ya bir grup insan belli bir noktaya yönelmişse ve sinyal göndermek için GPS cihazı kullanıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو مجموعة من الناس سوف يتجمعون في نقطة ويستعملون محدد المواقع لإرسال إشارة ؟ |
| Bana GPS aygıtından bahsetti. başka neler biliyorsun ? | Open Subtitles | إنه أخبرني عن جهاز التعقب ماذا تعرف أيضا؟ |