| Grandview'den öylece ayrılamadım Sonra görüşürüz | Open Subtitles | ولكنى على ما يبدو ،لا استطيع التخلص من جراندفيو |
| Son zamanlarda,Grandview'i bizim seçtiğimizden şüphe etmeye başladım. | Open Subtitles | مؤخراً لم أستطع تجاهل ذلك الشعور حول أننا ربما لسنا من اختار جراندفيو |
| Yani eğer Grandview'den ayrılmayı istemenin tek nedeni buysa korkarım bunu destekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | فإن كان ذلك هو سببك الوحيد لمغادرة جراندفيو فأنا آسفة لا يمكنني دعمك في ذلك |
| Grandview Motokros Parkı biletinin izini sürdük. | Open Subtitles | تتبعنا الإذن الذي وجدناه إلى منتزه غراندفيو لسباق الدراجات |
| Çünkü bu Grandview'da nadirdir. | Open Subtitles | لأنه أكثرُ إستثنائية في غراندفيو |
| Özellikle de gerçek Kanlı Mary'nin Grandview'de yaşamış olduğunu öğrendikten sonra | Open Subtitles | خصوصاً عندما علمت أن ماري الدموية الأصلية عاشت في جراند فيو |
| Yani sence bütün ölümler başka bir yerde oldu ve... o yüzden Grandview'de kayıt yok, öyle mi? | Open Subtitles | أعني ، هل تقصدين بأن كل هذه الوفيات حصلت في مكان آخر ولهذا لا يوجد سجل لها هنا في جراند فيو ؟ |
| "Grandview'den çıkan söylentilere göre;semt sakinleri bir ateşli hastalığa yakalanmışlar. | Open Subtitles | الإشاعات من جراندفيو تقول بأن السكان أصبحوا مرضى بسبب حمى غريبة |
| "Weston'da yaşayan doktor Eustace Green günlüğünde hastalarını Grandview'deki hastalık belirtilerine göre tedavi etmiş. | Open Subtitles | طبيب ويستون الدكتور جرين كتب في مذكراته بأنه عالج مرضى لديهم أعراض مثل الذين عالجهم في جراندفيو |
| Kar fırtınasının ortasında Grandview'e giderken öldüğü sanılıyor." | Open Subtitles | كان متجهاً نحو جراندفيو خلال عاصفة ثلجية على أمل علاج الضحايا هناك |
| Grandview hakkındaki gerçek, burda olma nedenin yüz yüze olduğun tehlike.. | Open Subtitles | حقيقة جراندفيو لمَ أنت هنا الخطر الذي تواجهينه |
| Kaçtığında,yolun neden,buraya, Grandview'e düştü. | Open Subtitles | عندما كنتِ تهربين، لم توقفتِ هنا في جراندفيو ؟ |
| Sadece Grandview'i kafamdan atmaya çalışıyorum | Open Subtitles | انا فقط.. احاول ان أخرج جراندفيو من رأسى |
| 6 ay önce,Jennifer Quinlan Grandview'e taşınmış,ev kiralamış Motorlu Taşıtlar'a kaydı var, sonrasını biliyorsun... | Open Subtitles | قبل 6 أشهر ظهرت جينيفر كوينلان في جراندفيو استأجرت شقة وقدمت أوراقها للبحث عن عمل والشيء التالي تعرفه |
| Bir kaç ay önce Grandview'e iş için gelmiş. | Open Subtitles | هو جاء إلى غراندفيو قبل بضعة أشهر للعمل |
| Grandview Court olacaktı. Soyadı Ackerman. | Open Subtitles | مبنى غراندفيو اسمه الآخير أكرمان |
| Grandview'da yaşadığı zaman. | Open Subtitles | عندما عاشت في غراندفيو |
| Grandview polisi ile konuştular, bize de minnetlerini ilettiler sanırım onlar buraya gelene kadar bizimle kalacak. | Open Subtitles | لقد تحدثا لشرطة جراند فيو والتي قالت عنا أشياء حسنة حمداً لله لذا أظن أنها ستبقى هنا حتى يصلا هنا |
| Hayaletleri gören başka biri Grandview'i seçti. | Open Subtitles | شخص آخر يرى الأشباح اختار جراند فيو ؟ لم يحدث هذا باستمرار؟ |
| Ona burada, Grandview'de olduğunuzu söyledim ve o size elveda demek istedi. | Open Subtitles | أخبرته بأنكما هنا في جراند فيو وأراد أن يودعكما |
| Grandview işinde birkaç problem vardı. | Open Subtitles | تعرضتُ لبعض المشاكل في ذلك العمل في "غراند فيو". |
| Hem de yılın bu zamanında Tamam küresel ısınma Grandview'de ilk kez 9:53 te görüldü | Open Subtitles | حسنا دفىء عالمى أتى لجراندفيو الساعة مساءا 9: |