| Bu adamları bir Hıristiyan gibi gömmeye zaman var mı? | Open Subtitles | هل هناك وقت كافي لإعطاء هؤلاء الرجال دفن مسيحي صحيح؟ |
| Şimdi iyi bir Hıristiyan dostum kanuna uygun şekilde yaşıyorum. | Open Subtitles | الآن أنا مسيحي محترم لذا سألتزم بقانون الحياة وأترك الحياة |
| Batılı ve Hıristiyan birinin yanıma yaklaşmasına bile izin vermez. | Open Subtitles | لن يسمح أبداً لغربي و مسيحي ليكون بالقرب من أخته. |
| Kahrolası özel Hıristiyan Okulu bizi bitiriyor. Ucuz bir yer değil. | Open Subtitles | المدرسة المسيحية الخاصة اللعنية تقتلنا ، أتعرف ، إنها ليست رخيصة. |
| Hıristiyan inancını henüz kabul etmeyen bütün ileri gelenler vaftiz edilecekler. | Open Subtitles | كلّ كبار الشّخصيات الذين لم يعتنقوا الدّيانة المسيحية بعد يجب تعميدهم |
| İsa'nın Hıristiyan olmadığını hiçbirinizin bilmediğine bahse girerim. | Open Subtitles | هل تعلمون ان عيسى لم يكن مسيحيا كان يهوديا انت ، جيمي |
| Gözü tok bir yamyam, sarhoş bir Hıristiyan'dan iyidir. | Open Subtitles | من الأفضل النوم مع متوحش وقور على مسيحي ثمل |
| Ben bir hıristiyanım, ve bir Hıristiyan olarak dirilmeyi ümit ederim. | Open Subtitles | ، أنا مسيحي وكوني مسيحياً، أتمنى الإحياء |
| Ve sen Camille, Hıristiyan ahlakı üzerine olan kitabın, geçen yıl danışmanlık yapan öğrencin ve iyi bir Hıristiyan kadını gibi olan davranışın neticesinde okula ve inanca karşı bir güven aşıladın. | Open Subtitles | كاميل، باونكَ، شغلكَ، وسلوككَ مسيحي جيدِ |
| Her Hıristiyan bunun ahlaksızlık olduğunu bilir. | Open Subtitles | ذلك لأن كل مسيحي يعرف أنه سيكون غير محتشم |
| - Anne, Tom'u kabul ettiğin için sağ ol. - O iyi bir Hıristiyan ve Amerikalıları öldürdü. | Open Subtitles | شكرا لقبول طوم إنة مسيحي وقتل جنود الاتحاد |
| Bir Hıristiyan gelecek ve size işaret verecek. | Open Subtitles | سيمر شاب مسيحي يستحقّ أن تتطلع اليه عينا يهودية |
| Biliyorum bunu yapmam Hıristiyan olmamın getirdiği bir şey; fakat bir yanım onu parçalamak istiyor. | Open Subtitles | أعرف أن ذلك شئ مسيحي للقيام به لكن لحمي يريد أن يضربه |
| Hıristiyan bir toplumda dininizi açıkça ve adınızın çıkmasını göze alarak iş yerinde yaşayabileceğinizi söylerseniz, bu baskıyı arttırma riskine girersiniz. | Open Subtitles | و عندما تقولين لمجتمع مسيحي أنه لا بأس به في البدء بالإحتفال بدينكم بصراحة و بشكل عام في مكان عمل |
| Ve bu yeni Hıristiyan geleneği yükseltmek için Konstantin, İznik Konsülü olarak bilinen, meşhur bir ekümenik toplantı tertip etti. | Open Subtitles | .. ولتقوية هذه التقاليد المسيحية الجديدة قسطنطين ترأس أشهر .. .. مجمّع عالمي مسيحي |
| Epidural, düzgün bir Hıristiyan kadının kafa bulmak için tek şansı. | Open Subtitles | التخدير الطبي هو الفرصة الوحيدة للمرأة المسيحية لكي تشعر بنشوة المخدر |
| Ancak kadın başına altı yedi çocuk sahibi olan pek çok Hıristiyan ülkesi de var. | TED | ولكن كان هناك أيضاً العديد من البلدان المسيحية التي كان لديها ستة إلى سبعة أطفال لكل امرأة. |
| Her gelir grubundan tüm Müslüman ülkeler ve orta gelir seviyesindeki Hıristiyan ülkeler benzer şekilde aşağı düşüyor. | TED | وكل الدول ذات الأغلبية المسلمة بغض النظر عن الدخل تنخفض، نفس الشيء بالنسبة للأغلبية المسيحية في نطاق الدخل المتوسط. |
| Sanırım bu sadece Hıristiyan müzik için. | TED | أفترض أن هذا لتشغيل الموسيقى المسيحية فقط. |
| Gerçekte bu insanlar çok iyi anladılar ki, Hıristiyan olmakla Amerikalı... olmak arasında fark var. | Open Subtitles | فى حين أن هؤلاء الرجال وعوا تماما الفرق بين أن تكون مسيحيا وأن تكون أمريكيا |
| Bence dindar bir kişinin, Hıristiyan, Yahudi veya Müslümanın, kendi terbiye ve öğretilerine istinaden, memur olarak seçilemez. | Open Subtitles | لا اضن الشخص المتدين سواء كان مسلمان او يهوديا او مسيحيا بواسطة تطوره التعليمي يصل الى ابواب سلطة الشعب |