"haber değil" - Traduction Turc en Arabe

• ليست أخبار
• ليست أخباراً
• ليست اخبار
• ليس خبر
• ليس خبراً
• ليست أنباء
• الصحف لم

Üçüncüsü ve en önemlisi, bu kötü bir haber değil.
وثالثاً وهو الأهم إنها ليست أخبار سيئة لهذا الحد

Biliyorum bu iyi bir haber değil ama. Asıl iyi olan haber sizi yarı fiyatına satın almam, yani oldukça ucuza
وهذه ليست أخبار جيدة الجيد أنني أخذتكم اثنان مقابل سعر واحد

- Bu, diğer taraftan hiç de iyi haber değil.
هذه، من الناحية الأخرى ليست أخباراً عظيمة

Dönem ortası tahminleri haber değil.
تكهنات منتصف فترة الرئاسة.. ليست أخباراً.

Bu resmi bir haber değil. Böyle bir şey olmadı.
ليست اخبار رسمية بعيدة عن حيز الاهتمام, هذا لم يحدث

Bu bir haber değil. Bu kuzeninin kariyerini mahvedebilecek bir aile atışması.
هذا ليس خبر ، بل مشادة عائلية قد تكلّف قريبك وظيفته

Aslında bu yeni bir haber değil. İçersen sarhoş olursun.
هذا ليس خبراً عاجلاً، حين يشرب المرء، فهو يثمل.

Gerçek haber değil.
فتلك الأشياء ليست أخبار حقيقية.

Bu pek de iyi haber değil.
هذه ليست أخبار عظيمة

Bu hiç de iyi bir haber değil.
هذه ليست أخبار سارة

Korkarım bu iyi bir haber değil.
إنها ليست أخباراً جيدة كما أخشى

Niçin senin için iyi haber değil?
لماذا ليست أخباراً جيدة لك؟

Bu yeni bir haber değil ki! - Her zaman öyledir.
أوه انها ليست اخبار كبيرة دعك منها

Bunlar haber değil.
هذه ليست اخبار, اخواني و اخواتي

Kalan insanlar için güzel bir haber değil.
ليست اخبار جيدة للبشر المتبقين

Bu haber değil.
انه ليس خبر هام

Yeni haber değil.
هذا ليس خبر جديد

- Bu kötü haber değil.
-إنّه ليس خبر سيئ

Telefonda verilecek bir haber değil bu, yüz yüze verilecek bir haber.
هذا ليس خبراً يمكنني قوله عبر الهاتف هذا خبر يجب أن أقوله وجهاً لوجه

Bu tam olarak iyi bir haber değil.
هذا ليس خبراً سعيداً

İyi bir haber değil mi?
ليس خبراً سعيداً؟

Çünkü bu iyi bir haber değil.
وذلك لأن ... هذه ليست أنباء طيبة.

Haber, haber değil artık. Önceden yazdığım daktilo kadar ölü artık.
الصحف لم تعد كما كانت ماتت كالآلة الكاتبة التى كنت استعملها