| Geçerken sana bir uğrayıp bankaya gittiğimi haber vereyim dedim. | Open Subtitles | اعتقدت فقط سنتوقف وأتيح لك معرفة بانني في طريقي إلى البنك |
| Geçerken sana bir uğrayıp bankaya gittiğimi haber vereyim dedim. | Open Subtitles | اعتقدت فقط سنتوقف وأتيح لك معرفة بانني في طريقي إلى البنك |
| Evet, uçağım yine uzun saatler sürecek bir rötar yaptı, ...ben de haber vereyim dedim. | Open Subtitles | أجل، طائرتي تأخرت لبضعة ساعات أخرى، لذا أردت أن أعلمكِ فحسب |
| Geldiğimi haber vereyim dedim. - Gelsene. | Open Subtitles | فقط أردت أن أعلمكِ بأنّني هنا |
| Nakliyecilerin Çarşamba günü mobilyalarımı almaya geleceklerini sana haber vereyim dedim. | Open Subtitles | أردت إعلامك أن الناقلون سيأتون الاربعاء لينقلوا أثاثي. |
| Kovaladığım yeni harika bir hikâyeyi haber vereyim dedim. | Open Subtitles | أهلا, فقط أردت إعلامك عن القصه الجديده التى اتتبعها |