| Deli bir adam tarafından Tanrı'nın habercisi olacağına kehanette bulunulduğunu söylemek için mi? | Open Subtitles | لاقول له بعض تنبئات شخص مجنون انه كان فى طريقه ليكون رسول لله |
| Onun "Şeytanın habercisi" olduğunu söyleyenlere katılıyorum. | Open Subtitles | أنا أتفق مع الذين يقولون بأنه رسول ابليس |
| Bulgularını Yıldızların habercisi adını verdiği bu kitapta topladı. | Open Subtitles | و ضع استنتاجاته سوياً في كتابه المسمى رسول النجوم |
| Hele de felaket habercisi olması düşünülemez bile. | Open Subtitles | وبالتأكيد واحد لا يوثق به على أنه نذير موت |
| Her zaman karanlığın habercisi aydınlık olmuştur. | Open Subtitles | دائما ما يأتي الضوء الساطع.. قبل الظلام. |
| -Felaket habercisi olmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون حامل الأخبار السيئة - ما الأمر ؟ - |
| Bu unutulmaz gecenin, daha mutlu günlerin habercisi olduğunu umalım. | Open Subtitles | لنأمل أن تكون هذه الأمسية التي لا تنسى نذيراً من الأيام الأكثر سعادة. |
| "Kilise bile anında canavarı, şeytanın bir habercisi olarak ilan etti." | Open Subtitles | حتى الكنيسه أعلنت في النهايه الوحش رسول من الشيطان |
| Konsolos'un habercisi gece gündüz at sürmüş olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون رسول القنصل يوم تعصف بها ليلا ونهارا. |
| Bu ölüm perisi, ölümün habercisi, diğer dünyadan bir ulak. | Open Subtitles | أما البانشي ، مثل التي في المرأة من الجبل بشير الموت رسول من العالم الأخر |
| İmparatorun habercisi geldi. | Open Subtitles | ثم رسول من الإمبراطور يا صاحب الفخامه |
| Jared'i bu saçmalığa nasıl inandırdın bilmiyorum içimden bir ses, kimsenin habercisi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف كيف جعلت "جاريد"يصدق هذا الهراء لدي إحساس بأنك لست رسول لأي أحد |
| İşte Papa'nın habercisi, piç oğlu! | Open Subtitles | هذا هو رسول البابا ابنه غير الشرعي |
| Felaket habercisi olmak istemiyorum ama insan Damocles'in kılıcının Savoy tiyatrosu üzerinde uğursuzca sallandığı hissine kapılıyor. | Open Subtitles | لا أرغب في أن أكون رسول الهلاك و لكن يجب أن يكون للشخص حس مسؤول بأن سيف (ديموقليس) يحوم حول المسرح السافوي |
| Ses Köyü'nün habercisi bize şunu dedi: | Open Subtitles | رسول قرية الصوت قال |
| Collier'ın Tanrı'nın habercisi olduğunu, benim bir çeşit Şaman olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | رسول من الله وانا مثل شارمان |
| sabahın habercisi, bülbül değil. | Open Subtitles | لقد كان نذير الصباح و ليس البلبل |
| Engizisyon yargıcı, çağımızın felâketi, kıyametin habercisi çocuk seni. | Open Subtitles | مُحقق مُدمّر الأيّام، نذير شؤم |
| Her zaman karanlığın habercisi aydınlık olmuştur. | Open Subtitles | دائما يأتي الضوء الساطع قبل الظلام. |
| Bu aydınlık sadece karanlığın habercisi. | Open Subtitles | دائما يأتي الضوء الساطع... قبل الظلام. |
| Felaket habercisi olmak istemem, ama... | Open Subtitles | ...أكره أن أكون حامل الأخبار السيئة |
| İkinci Dünya Savaşının habercisi oldu. | Open Subtitles | كانت نذيراً للحرب العالمية الثانية |
| Bu nedenle sertleşme bozukluğu felaket habercisi sayılır. | Open Subtitles | وكان يُشار إلى خلل الانتصاب الوظيفي كطيور الكناري في منجم الفحم. |