| Benim onlardan haberim yok. Bana komplo kuruldu. | Open Subtitles | لا علم لى بهذه المخدرات لقد تم الايقاع بى |
| Lazer ışını çıkaran gözlerden haberim yok ama birkaç ay önce bir kıdemli çavuşları kayıplara karışmış. | Open Subtitles | حسناً,لا علم ليّ بخصوص مسألة الليزر المنبعث من العين لكن,هناك رقيب مفقود منذ عدة أشهر |
| Bana niçin söylemediniz? Böyle bir şeyden haberim yok. | Open Subtitles | . لا أعرف أي شئ من هذا القبيل ليس لديه مفتاح |
| sağlam bir kaynaktan aldığımız bilgiye göre burada kara kasada bomba tehlikesi varmış.-Benim haberim yok. | Open Subtitles | وصلتنا معلومات مضمونة يوم الثلاثاء حول وجود قنبلة في إحدى خزائن البنك لم اسمع شيئا عن هذا |
| Benim bundan haberim yok dostum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء عن ذلك |
| Hatta şu an yukarı geliyorlar. Benim bu vasiyetten haberim yok. Parasını bana bırakacağı konusunda hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | اٍننى لا أعرف شيئا عن هذه الوصية ، ولا أعلم أنه كان فى نيتها أن تترك لى شيئا |
| Yer belirleyiciden haberim yok. | Open Subtitles | لا اعرف شيئا عن اشارات التوجيه |
| Proculis'te öyle bir şeyden haberim yok. | Open Subtitles | لا علم لى بشئ كهذا على بروكليوس |
| Benim bundan haberim yok. | Open Subtitles | سأتظاهر وكأنه لا علم لي بالأمر |
| Herhangi bir elçiden haberim yok. | Open Subtitles | لا علم لي بأي سفراء. |
| Benim haberim yok. | Open Subtitles | لا علم لي بالأمر |
| Hiç bir boktan haberim yok ve sakın bir daha bana dokunayım deme! | Open Subtitles | أنا لا أعرف أي شيء و إياكِ أن تضعي يدكِ في وجهي مرة أخرى |
| Benim yattan falan haberim yok, dostum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أي شئ عن القارب الملعون ياصاح |
| Peki ama ortaya çıkarsa benim bundan haberim yok. | Open Subtitles | لكن اذا وصل له الامر أنا لم اسمع شيئا |
| - Hadi oradan. Benim niye bundan haberim yok? | Open Subtitles | اصمتي لماذا لم اسمع انا بهذا |
| "Ama bundan haberim yok." | Open Subtitles | و لكني لا أعرف شيء عن هذا |
| Kaçırılan kızlardan falan haberim yok. Neyin nesi bu böyle? | Open Subtitles | لا أعرف شيئا عن أي فتيات يتم حبسهن , ما هذا ؟ |
| Benim haberim yok. | Open Subtitles | ليس هناك خطة انا لا اعرف شيئا عن الخطة |
| Kilit Açma Rozeti var da benim mi haberim yok? | Open Subtitles | هل هناك شارة لمفاتيح الاقفال أنا لست على علم بها؟ |
| Benim niye haberim yok. Sana bunu kim söyledi? | Open Subtitles | لم أسمع بذلك سابقًا من أخبرك بذلك؟ |
| Kızımdan haberim yok ve doğrusu bu yaraya tuz basmanız-- | Open Subtitles | لم أسمع من إبنتي, و حقيقة أنكم -تستمرون في الضغط على هذا الجرح ... |
| Durun biraz. Bundan neden benim haberim yok? | Open Subtitles | -لم لم تخبروني بذلك ؟ |
| Ödendiyse bile, efendim, haberim yok. | Open Subtitles | إذا وجدت، يا سيدي، فأنا لست على علم بها. |
| Ne sayılardan ne de diğer şeylerden haberim yok. | Open Subtitles | أنا لا أعلم شيئاً عن الأرقام أو أي شيء آخر هنا |
| Biriyle karıştırmıştır. Başka bir daireden haberim yok. | Open Subtitles | من الواضح أنّ الرجل مشوّش، لا أعرف أيّ شيء عن وجود شقّة أخرى |
| Jaguar'ın içindeki 15 milyon $'dan hiç haberim yok benim. | Open Subtitles | لا أعلم شيئا بشأن 15 مليونا في أي جاغوار |