| haftasonundan sonra, ilk olarak çiçekleri sularım. | Open Subtitles | بعد عطلة نهاية الأسبوع , فان أول شيء أفعله هو أن أسقي النباتات |
| Minibüsteki, bu haftasonundan arta kalan akü asidini kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا دوماً إستخدام أسيد البطارية من الشاحنة لأنقاذ ماتبقى من عطلة نهاية الأسبوع |
| haftasonundan sonra ortak görüşlerinizle bir araya geleceksiniz. | Open Subtitles | سيعاد ربطكم بشكل آمن بالعقل الجمعي بعد عطلة نهاية الأسبوع. |
| Her pazartesi haftasonundan kalan tüm parayı bankaya transfer ediyorlar. | Open Subtitles | كل اثنين يجلبوا النقود فى الإجازة الأسبوعية إلى بنك المدينة |
| Uzun bir haftasonundan sonra bu rakamı ikiyle çarp. Belki de daha çok. | Open Subtitles | وطوال الإجازات الأسبوعية أضعاف ذلك أو أكثر |
| Tobias'a boşanacağımızı söylemek zorundayım, Maeby'e de alıştıra alışta söylemeliyiz artı haftasonundan önce kaşlarımı almak zorundayım. | Open Subtitles | لذا الآن، أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرَ توبياس نحن نَتطلّقُ، تَعْرفُ، يَكْسرُ الأخبارَ إلى Maeby، لائمَ الزائدُ عزمَ حاجبِ في هناك كُلّ قبل عطلة نهاية الإسبوعِ. |
| Mutfak lavabosu, ve dolaplar haftasonundan sonra gidiyor. | Open Subtitles | .. إذن، حوض المطبخ الخزائن ستُركّب بعد عطلة نهاية الأسبوع |
| Rory'nin büyükbabasıyla geçireceği bir haftasonundan zevk alması mümkün değil. | Open Subtitles | ...ليس هناك طريقة محتملة تستطيع فيها روري الأستمتاع بيوم عطلة نهاية الأسبوع مع جدها |
| Bakarsın bize haftasonundan bahseder. | Open Subtitles | ربما يخبرنا عن عطلة نهاية الأسبوع |
| Bakarsın bize haftasonundan bahseder. | Open Subtitles | ربما يخبرنا عن عطلة نهاية الأسبوع |
| haftasonundan bahset Cam. Seni dinliyorum. | Open Subtitles | إذًا، أخبرني عن عطلة نهاية الأسبوع (كام) كلي آذان صاغية. |
| Mezbahada haftasonundan beri elektrik yok. | Open Subtitles | المسلخُ فقد الطاقة الكهربائية أثناء العطلة الأسبوعية. |