| Çoğu kimse hakkında böyle konuşmam, bu masada yattıkları zaman bile. | Open Subtitles | لا أقول هذا عن كثير من أفراد الشرطة حتى في هذا المقام |
| Onun hakkında böyle konuşmamalısın, Alice. O çok zeki bir adam. - Her neyse. | Open Subtitles | لا تتكلمي عنه بهذه الطريقة انه رجل شديد الذكاء |
| Onun hakkında böyle hissederken sana anlatabileceğimi sanmıyorum... | Open Subtitles | لا أظن أننى سأخبرك و أنت تشعر تجاهه هكذا |
| Galiba bütün kızlar anneleri hakkında böyle düşünüyor. | Open Subtitles | أظن كل الفتيات يشعرون هكذا تجاه أمهاتهم |
| Beyler, hadi ama. Servis hakkında böyle şeyler söylemeyin. | Open Subtitles | اهدوؤا يا رفاق لا تقولوا هكذا عن السيارة المشتركة |
| Onun hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | لا تقولي هذا عنة |
| Onun hakkında böyle konuşursan en iyi dostun olmak istemeyebilirim. | Open Subtitles | جدياً يا صاح اذا كنت ستتكلم عنها بهذا الشكل لربما عندها .. |
| Onun hakkında böyle konuşmaktan kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر أنه من اللباقة الحديث عنها بهذه الطريقة. |
| onun hakkında böyle onur kırıcı şekilde konuşmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و أدعك تتحدث عنها هكذا دون أن أدافع عن شرفها |
| Virginia hakkında böyle konuşmana izin veremem. | Open Subtitles | حسناً، وأنا لا أسمح لك بالتحدّث بهده الطريقة عن فرجينيا. |
| Bir kız, babası hakkında böyle düşünmemeli. | Open Subtitles | الفتاة لا تفكر بهذا الشكل عن والدها. |
| - O'nun hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | لكن ليس الرب لا تقولي هذا عن الرب |
| Tabii, yakışıklı doktorlar hakkında böyle şeyler duymuştum. | Open Subtitles | نعم سمعت هذا عن الاطباء اللطفاء |
| Seni doyuran adam hakkında böyle mi konuşacaktın? | Open Subtitles | أتقول هذا عن الرجل الذي يطعمك يا رجل؟ |
| Onun hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | -لا تتحدث عنه بهذه الطريقة |
| Arkadaşın Johnny hakkında birşey anlatacaktım... ama onun hakkında böyle düşünüyorsan. | Open Subtitles | كنت سأخبرك شيئاص بشأن (جونى)ِ ولكن بما أنك تشعر تجاهه هكذا .... |
| Hayır, ben asla bir kadın hakkında böyle düşünmedim. | Open Subtitles | كلا ,لم أشعر هكذا تجاه امرأة. |
| Melanie hakkında böyle şeyler söylememelisin. | Open Subtitles | لا يجب أن تتحدثي هكذا عن ميلاني |
| Ateşli demek isterdim ama Jack Reese'in kızı hakkında böyle konuşamam. | Open Subtitles | كنت سأقول "شريكتك المثيرة".. لكن لا يمكنني أن اتكلم هكذا عن ابنة جاك ريس |
| Onun hakkında böyle konuşmandan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت حديثك عنها بهذا الشكل يا رجل |
| Hayır, sadece onun hakkında böyle konuşmaktan biraz rahatsız oluyorum. | Open Subtitles | لا،أنافقط.. أشعر بعدم الراحة للحديث عنها بهذه الطريقة. |
| İkincisi, onun hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | من بين أشياء أخرى ثانياً لا تتحدث عنها هكذا |
| Büyükbaban hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | لا تتحدّث بهذه الطريقة عن جدّك |
| Babam hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | لا تتحدث بهذا الشكل عن أبي |