| Ama hâlâ o toplumda olan tecavüzcüler hakkında tek kelime edilmiyor. | TED | ولا كلمة واحدة عن المغتصبين الّذين مازالوا طليقين في المجتمع. |
| Evet, bir insan hakkında tek bir detayı öğrendiğinde bu bütün anlaşmayı bitirir. | Open Subtitles | أجل، الموقف الذى تكتشف فيه أن معلومة واحدة عن شخص ستفسد العلاقة |
| Evet, o dakikadan sonra bu konu hakkında tek bir kelime etmedi. | Open Subtitles | نعم، ولكنه لم يذكر كلمة واحدة عن ذلك من حينها بالرغم من أننا سنرحل الليلة |
| Ama zavallı ayaklar hakkında tek bir dize bulamazsınız. | Open Subtitles | لكن ليس هناك بيت شعر واحد عن القدم المسكينة |
| Beyzbol hakkında tek şey bilirim. Berbattır. | Open Subtitles | أعرف شيء واحد عن البيسبول إنها لعبه سيئة |
| Kravatın hakkında tek telime etmedim bile. | Open Subtitles | لم اقل أي كلمة بشأن ربطة عنقك |
| Oda arkadaşımın Afrika hakkında tek hikayesi vardı. Tek bir felaket hikayesi. | TED | كان لشريكتي في الغرفة نظرة آحادية عن أفريقيا. قصة آحادية عن الكارثة. |
| O günden bugüne, o konu hakkında tek kelime bile etmedim. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم إلى هذا اليوم، أنا لم أتحدث أبداً بكلمة واحدة عن الموضوع |
| Ben sürekli ötüp duran papağınınız hakkında tek laf etmezken siz kalkmış buraya gelip şikâyet ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تأتون هنا تشتكون مني وأنا لم أتكلم عليكم ولا حتى مرة واحدة عن الببغاء المزعج الذي لديكم |
| Hayallerinin gerçekleşmesini engelleyen karısı hakkında tek bir kelime bile etmedi mi? | Open Subtitles | لم يتحدث ولا بكلمة واحدة عن الزوجة التي تقف في وجه تحقيق أحلامه؟ |
| İç gündem konusunda kaldı. Çin hakkında tek bir kelime bile etmiyor. İçgüdüleri haklı. | Open Subtitles | لقد تمسك بالحديث عن الأجندات الداخلية حتى لم يقل كلمة واحدة عن الصين |
| Ofisini terk etti ve sana başka bir konu hakkında tek kelime etmedi mi? | Open Subtitles | إذاً فقد غادرت المكتب... ولم تقل لك كلمة واحدة... عن أي شيء؟ |
| BMW hakkında tek kelime ederseniz, testislerinizden sosis yapacak. | Open Subtitles | BMW إذا قلت كلمة واحدة عن السيارة الـ سيصنع السجق من جسمك. |
| Bu gece hakkında tek bir şey söyle... | Open Subtitles | اقول لك كلمة واحدة عن هذه الليلة |
| Sana Seagram binası hakkında tek bir yazı okumuştum. | Open Subtitles | قرأتُ لكِ مقالة واحدة عن مبنى سيغرام. |
| - Bir numara olmak üzereyim. Ona Sean Jackson hakkında tek bir soru sormak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أسألها سؤال واحد عن "شون جاكسون" |
| O kız hakkında tek bir şey bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعرف شئ واحد عن تلك الفناه |
| Ve baban hakkında tek kelime bile bilmiyorum ben. | Open Subtitles | وأنا لا... أنا لا أعرف شيء واحد عن والدك. |
| Bunun hakkında tek kelime etme. | Open Subtitles | لا تقولي أي كلمة بشأن هذا |
| Yani Afrikalı yazarları keşfetmem bana şunu sağladı: Kitapların ne olduğu hakkında tek bir hikayeye sahip olmamı engelledi. | TED | إذاً ما فعله إكتشاف الكُتّاب الأفارقة لي كان: لقد أنقذني من أن يكون لدي نظرة آحادية. لماهية الكتب. |