| Hançer Kum Saati'ni delip Zamanın Kumları'nı çıkarabilecek tek şeymiş. | Open Subtitles | حافة هذا الخنجر هي الشيء التي تستطيع ثقب هذه الزجاجة. |
| Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir Hançer değildi. | Open Subtitles | لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي |
| Ayrıca, senin patavatsızlıklarına karşı cezalandırma yöntemimin Hançer olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلمين أنّ طريقتي المفضّلة لعقابك على طيشك هي الخنجر |
| Örtülmeyen her saç, şehitlerimizin kalbine saplanan bir Hançer gibidir. | Open Subtitles | كل شعرة لا تغطى تشبه خنجر تهدف الى قلب شهدائنا |
| Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir Hançer değildi. | Open Subtitles | لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي |
| Bu adamın bizi Kara Hançer'e götürecek adam olduğunu varsaymak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نخمّن أن هذا الرجل هو من سينفّذ الخنجر الأسود |
| O zaman bir şekilde Kara Hançer'i yakalamak için CIA'yi ikna edebiliriz. | Open Subtitles | ثم نجعله يصدّق أنّ الإستخبارات الأمريكية إكتشفت أمر الخنجر الأسود بطريقة ما |
| Hançer bakmanı zorlayabilir ama görmek için bunu seçmen gerekir. | Open Subtitles | يستطيع الخنجر أنْ يريكِ لكنْ يجب أنْ توافقي على الرؤية |
| Bizsiz gitmesini istedim. Hançer kayıp. | Open Subtitles | لقد أردته أن يذهب بدوننا لقد اختفى الخنجر |
| Mutlu Hançer! | Open Subtitles | أيا أيها الخنجر المحظوظ أيا أيها الخنجر المحظوظ |
| Seni Duncan'a götürdüğünü söylediğin havadaki Hançer gibi. | Open Subtitles | هذا هو الخنجر المحمول فى الهواء الذى قادك إلى دنكن |
| şu bıçakla oynamayı kes, sanki Hançer kullanıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | توقفي عن اللعب بالسكين كما لو كنت تجيدين استخدام الخنجر |
| Sara, cesetten çıkan Hançer ucu hâlâ sende mi? | Open Subtitles | ساره, ما زال لديك رأس الخنجر المنزوع من الجثة؟ |
| Arkama saplamak üzere olduğun o Hançer erken evlilik hediyesi miydi? | Open Subtitles | وهذا الخنجر الذي كنت ستغرزيه في ظهري هل كن هدية زواج مبكرة؟ |
| Ben buna her seferinde inanıyorum ve her defasında göğsüme Hançer saplanıyor. | Open Subtitles | خُدعت بذلك في كلّ مرّة وانتهيت إلى خنجر في صدري جزاءً لمتاعبي. |
| Zom olmuş ve 100 kere filan Gümüş Hançer'i söylemişti. | Open Subtitles | كان ثملاً ، وغنى اغنية خنجر الفضة قرابة 100 مرة |
| Gerçi, açıkça konuşmaya başladığımda.. ..genellikle sonunda, göğsümde bir Hançer oluyor. | Open Subtitles | برغم أنّي حين أقول شيئًا لا يروقك يُغمَد خنجر في صدري. |
| Sen Hançer John'un var boşlukları için afinite. | Open Subtitles | أنت لديك تعاطف داغر جون للمنافذ |
| Bu Hançer vücuduna saplanmış ve uzun süre kalmış. | Open Subtitles | ،تعرض النصل للتلف فقد كان في جسده لفترة طويلة |
| "Lakin ağacın külleri saklandı ve cadılar bir Hançer yaratıp, ağacın külüyle bağladı. | Open Subtitles | لكن رماد الشجرة تم إنقاذه و الساحرات صِغن خنجراً و الذي يسعه الإندماج مع الرماد. |
| Burası Soprano'nu ariasını söyleyip korsenden Hançer çıkaracağın yer mi? Haklısın. | Open Subtitles | أهذا هو الجزء الذي تغنّين فيه دورك وتدفعين بخنجر باتجاه خصرك؟ |
| -Ama bunlar muharebeydi, zuladaki bir Hançer değil. | Open Subtitles | لكن هؤلاء كانوا معارك , وليس سكين خلف الباب |
| Hançer İki, hipersürücüyü hedefleme saldırımda biraz koruma işime yarardı. | Open Subtitles | ديغر 2 حاول تغطيتي أثناء مهاجمتي للهدف |
| Yemin ederim, nereye gidersen git, çocuklarının ve torunlarının kapılarında Hançer saplı notlar bulacaksın. | Open Subtitles | اينما تذهب اينما تكون سوف ارسل لك خناجر ممضى عليها جيمس هووك سوف تخربش على ابواب اطفال اطفال اطفالك |
| Sana Nik üzerinde işe yarayacak olan bir Hançer yapmaya yaklaştığımı söylesem? | Open Subtitles | ماذا إن قلت أنّي أوشكت أتمّ خنجرًا سيؤثّر فيه؟ |
| Belki de, pelerin ve Hançer senin güçlü elbisen değildir, Mercier. | Open Subtitles | ربما عباءة وخنجر يسن وأبوس]؛ ر دعوى قوية الخاص بك، مرسييه. |
| Seyrettiğimde, sanki kalbime bir Hançer saplanmıştı. | Open Subtitles | عندما رأيت هذا كانت بمثابة طعنة خنجر في قلبي |
| Biz yemek için Hançer kullanır dünya okyanuslarını dolaşırız. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تكشر عن أسنانك الكبيرة عندما تتجول في المحيطات والبحار في العالم |
| Hançer için olan küllerin kaynağı o. | Open Subtitles | منها حيث جاء الرماد الأبيض الخاص بالخنجر. |
| Kara Hançer'i durdurmak için yardım gerekeceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أننّا بحاجة للعون لإيقاف الخِنجر الأسود |