| Duruşmadan önce Hank ile konuş. Geldiğine çok sevindi. | Open Subtitles | تحدثي مع "هانك" قبل الجلسة، إنه سعيد بوجودك |
| Duruşmadan önce Hank ile konuş. Geldiğine çok sevindi. | Open Subtitles | تحدثي مع "هانك" قبل الجلسة، إنه سعيد بوجودك |
| Hey, Earl ve Hank ile uğraşıyorsunuz! | Open Subtitles | هاى ألا تعلم أنك تتعامل مع هانك |
| İşin aslı, o, Hank ile yatmak istiyordu. | Open Subtitles | بالواقع, لقد أرادت أن تنام مع هانك |
| Elbette. Öldüğü gün, Hank ile öğle yemeği yemiştin. | Open Subtitles | لقد تناولتِ الغداء مع (هانك) فى اليوم الذي تُوفي فيه |
| Hank ile son öğle yemeğinde tartışmış. | Open Subtitles | - لقد تشاجرت مع (هانك رايلى ) أثناء تناوله وجبة غدائه الأخيرة |
| Yani, Hank ile bölüşmek yerine mi? | Open Subtitles | أتقصد بدلاً من تقاسمه مع (هانك)؟ تقاسمه؟ |
| Hank ile son bir çayı paylaşmadan "elveda" demenin, daha iyi bir yolu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لم يطرأ ببالى طريقة أفضل لتوديعه سوى أن نتشارك مع (هانك) فى احتساء كوب آخر من الشاي |
| Hank ile konuştuğunu biliyorum. Bir anlaşma yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | (أعلم أنّكِ تحدثتي مع (هانك أعلم أنّكِ عقدتي صفقة |
| Hank ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | انا احتاج للتحدث مع هانك |
| Yıllarca Hank ile birlikte çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتي مع هانك لسنوات |
| Her ihtimale karşı Hank ile git. Renard, Adalind'e birini bırakmış olabilir. | Open Subtitles | إذهب مع (هانك) في حالة أن (رينارد) وضع شخصاً لمراقبة (أداليند) |
| Bu, sizin uzmanlık alanınızın biraz dışında olabilir, ama... son zamanlarda Hank ile ilgili bazı sorunlar yaşıyorum. | Open Subtitles | هذا,اه,ربما يكون خارج خبرتك,ولكن... مؤخرا,كان لدى بعض المشاكل مع (هانك) |
| Hank ile tuhaf zamanlara hoş geldiniz. | Open Subtitles | (يالها من لحظات غريبة مع (هانك |
| Ben de Hank ile aynı fikirdeyim. | Open Subtitles | أنا مع (هانك) في هذه |
| Ama şimdi Hank ile konuştum. | Open Subtitles | (لكن الاَن تحدّثت مع (هانك |