| Hanson hapisten çıktı ve bizim ölen adamla buluştu. | Open Subtitles | اذا هانسون خرج من السجن و قضى بعض الوقت مع ضحيتنا |
| en iyi arkadaşımızı öldürdü... hapisten çıktı. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي قتل أفضل صديقٍ لنا خرج من السجن للتو؟ |
| Cezasını tamamlayıp hapisten çıktı ve rehabilitasyona gitme ihtiyacı duydu. | Open Subtitles | لقد خرج من السجن بعد المرّة الأخيرة التي قضاها فيها وكان بحاجة لدخول مركز إعادة التأهيل |
| hapisten çıktı, dikkatleri üstüne topladı. | Open Subtitles | إنهُ خارج السجن, و ينال الإهتمام الكامل. |
| Bu üç adamın hepsi, annenin cinayetinden hemen önce... hapisten çıktı. Hepsine bir ziyaret borçluyum, | Open Subtitles | كلّ واحد من هؤلاء الثلاثة . كان خارج السجن بوقت مقتل والدتِك ، و سأزور كلّ واحد منهم |
| Daha yeni hapisten çıktı da, kafasına eseni yapıyor. | Open Subtitles | لقد خرج من السجن مؤخراً، لذا فهو يفعل ما يحلو له. |
| hapisten çıktı. Aklandı, ama deli. | Open Subtitles | لقد خرج من السجن بريئا و لكنه جن |
| hapisten çıktı. Serbest kaldı. | Open Subtitles | وقد خرج من السجن تم اطلاق سراحه |
| Shun hapisten çıktı diye duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت انه بيج شون خرج من السجن... |
| - Yeni hapisten çıktı. | Open Subtitles | أجل خرج من السجن |
| Neden hapisten çıktı? | Open Subtitles | لماذا خرج من السجن ؟ |
| O, dört ay önce hapisten çıktı. | Open Subtitles | انه خرج من السجن من اربع اشهر |
| Anne, o hapisten çıktı mı? | Open Subtitles | أمي ، خرج من السجن ؟ |
| Bir süre önce hapisten çıktı. | Open Subtitles | . وقد خرج من السجن منذ فترة |
| Benny'nin gösterisinden bir kaç gün önce hapisten çıktı. | Open Subtitles | (خرج من السجن قبل بضعة أيام من عرض (بيني |
| Derken Philip hapisten çıktı. | Open Subtitles | " ثم " فيليب خرج من السجن |
| 15 yıl içinde 2 kişi hapisten çıktı. | Open Subtitles | شخصان فقط خارج السجن خلال 15 عام |
| Tamam, hapisten çıktı yani. Ne oldu? | Open Subtitles | حسنًا، فهو خارج السجن ماذا حدث؟ |
| Alex Vaughn hapisten çıktı mı? | Open Subtitles | (أليكس فون) خارج السجن ؟ |