| Ne kadar düşüncelisin. Demek harçlığını Brezilyalı fakir bir çocukla paylaşıyordun. | Open Subtitles | يا لك من لطيفة ، تشاركين مصروفك مع فتى مسكين برازيلي |
| Bunu öğrenmen için de harçlığını kesmeliyim. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة لتعليمك ذلك هي بقطع مصروفك الشهري |
| harçlığını doğum kontrolüne harcamaya son ver de biraz östrojen hapı satın al, olur mu? | Open Subtitles | توقّفي عن إنفاق مصروفك علي وسائل منع الحمل و استثمريها في بعض من حبوب الإستروجين , حسناً الإستروجين هو هرمون الأنوثه بمعني أدق خرّاط النساء |
| O yüzden, harçlığını geri alacağım. | Open Subtitles | لذا ، سآخذُ مصروفك |
| George bütün harçlığını buna yatırmış olmalısın? | Open Subtitles | لابد أنك أنفقت مصروفك بالكامل على هذا الشيء, صحيح يا (جورج)؟ |
| harçlığını mı aldın? | Open Subtitles | هل أخذت مصروفك ؟ |
| harçlığını mı aldın? | Open Subtitles | هل أخذت مصروفك ؟ |
| Olivia! harçlığını unuttun. | Open Subtitles | أوليفيا لقد نسيتِ مصروفك |
| Öğleden sonraları kulübe gidiyorsun akşam burada Veda ile yemeğini yiyip, benden harçlığını alıp iş aramaya çıkıyorsun. | Open Subtitles | و تقود إلى النادي بعد الزوال ثم تتناول طعام العشاء هنا مع (فيدا) و تأخذ مصروفك مني لتذهب و تبحث عن عمل من كان ليرفض ذلك؟ |
| Baban dedi. harçlığını kestikten sonra. | Open Subtitles | -والدك، بعد أن قطع عنك مصروفك . |