| Vaktimi ve enerjimi sevdiğim insanlarla mücadele ederek harcamak istediğim en son şey. | Open Subtitles | اخر شيء احتاجه هو إضاعة الوقت والطاقة هنا القتال مع الاشخاص الذين أحبهم |
| Bu parayı neden harcamak zorunda olduğunu kimseye söyleyemezsin. | Open Subtitles | غير مسموح لك أن تخبر أحداً لماذا يجب عليك إنفاق المال |
| Her gün vaktimizi böyle boşa harcamak zorunda olmak insanın zoruna gidiyor. | TED | إنه لأمر مزعج أن يتوجب علينا تضييع وقتنا بهذه الصورة كل يوم. |
| İntihar etmek ya da kalan günlerimi bir bar taburesinde harcamak istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أنتحر أو أقضي ما تبقى من عمري وراء القضبان |
| Biliyorsun, bizim işte bir denizci gibi para harcamak gerekir. | Open Subtitles | أتعلم ، في عملنا يجب أن تنفق المال كبخار ثمل |
| Nerede hata yaptığımı düşünerek vakit harcamak istemiyorum. Hayat bunun için çok kısa. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تضيع الوقت اتعجب لو ارتكبت خطاء |
| Terapinizden daha fazla vakit harcamak istemiyorum bu yüzden hadi burada başlayalım. | Open Subtitles | لا أريد أن أضيع عليكم أي جلسات علاج أخرى، لنقم بــذلك هنــا. |
| O kadar para harcamak istiyorsan ara sıra yanımda çalış. | Open Subtitles | ان كنت تريدين انفاق المال سوف اوظفك لبعض فترات العمل |
| Mali terimleri kullanırsak, bu sürekli kazandığından yüzde 50 daha fazla harcamak, keza her sene daha da borca batmak gibi. | TED | من الناحية المالية، هذا قد يكون مثل صرف 50 في المئة أكثر مما تجنيه، متجها نحو المديونية كل سنة. |
| Eğer zamanınızı harcamak istiyorsanız, fakir bir mahalle lisesinde ders verin. | Open Subtitles | إن كنتنّ تودّن إضاعة وقتكن، إذهبا لتعليم الطّلاب في المدرسة الثانوية. |
| Bütün bunların ardından, zihinsel enerjiyi boşa harcamak sizce de aptalca olmaz mı? | TED | بعد كل هذا، ألا تعتقد أنه من الغباء إضاعة الطاقة العقلية؟ |
| Bütün birikimlerimizi bu elbiseye harcamak istemezdim. | Open Subtitles | لم يكن علي إنفاق مدخراتنا على فستان سخيف |
| Paranı buna harcamak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك تريد إنفاق نقودك علي هذا |
| Zar zor kazandığınız eroin parasını o pislik üzerinde harcamak istiyorsanız buyurun harcayın. | Open Subtitles | لو أرضت تضييع أموال الهيروين التي صنعت بعرقك على هذه الخردة خذ راحتك |
| -Jack Bunun hakkında tartışarak zamanını harcamak mı istiyorsun? -Pekala. | Open Subtitles | أتريدين مواصلة الجدال حول هذا و تضييع المزيد من الوقت؟ |
| Eğer ciddi sadece ı öğleden sonra harcamak öneririz etmedi. | Open Subtitles | هل بجدية أقترح فقط أن أقضي فترة ما بعد الظهر |
| Bir şeye bir trilyon dolar harcamak -- bu muhafazakar bir anlayış değil. | TED | أن تنفق تريليونا من الدلارات على شيء ما -- تلك ليست نظرة محافظة. |
| Aslında senden kaçmıyordum. Vaktini harcamak istemedim sadece. | Open Subtitles | لا، لم أكن أتحاشاك لم أريدك فقط أن تضيع وقتك |
| Son kalan paramı da otele harcamak istemiyorum! | Open Subtitles | ولا أريد أن أضيع آخر ما تبقى لي من بضع دولارات على فندق |
| Yüksek kapasiteli taşımacılık çok çok para harcamak demektir. | TED | فإن المواصلات عالية الكثافة تعني انفاق الكثير والكثير من المال |
| Bütün koca suratlarını böyle bana harcamak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكّدة أنك تريدين صرف كلّ وجوهك الكبيرة مثل هذا الي علي؟ |
| Yarım milyon harcamak istersem, karar vermek bana kalmış. | Open Subtitles | لو أردت أن أنفق نصف مليون دولار فهذا ما أقرره أنا |
| Ancak seninle sorgu odasında biraz daha zaman harcamak istiyorum. | Open Subtitles | رقم ولكن أعتقد أنني أريد لقضاء بعض الوقت معك إلى أسفل في غرفة الفريق. |
| Duvarlar inşa etmek için para harcamak yerine mültecilere yardım edecek programlara para yatırmak daha iyi olurdu. | TED | فبدلاً من إسراف المال في بناء الحوائط من الأفضل إنفاقها على البرامج التي تساعد اللآجئين على مساعدة أنفسهم. |
| Ekmeğimizi nasıl kazandığımızın basit detaylarını anlatmak sadece değerli zamanımızı harcamak olur bu yüzden bunu yapmayalım." | Open Subtitles | و سوف نضيع اللحظات الثمينة إذا أخبرنا بعضنا البعض بالتفاصيل المبتذلة عن كيفية كسب قوت يومنا فلا تدعنا نفعل ذلك |
| Bu kadar bulut varken bir anlamı yok. Enerjimi bunlara harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن هدر طاقتي في مطاردة أوزٍّ برّي |
| Yapma ama. O benim yeni sevgilim. Benim için para harcamak istiyor. | Open Subtitles | انه حبيبي الجديد.يريد ان ينفق بعض المال علي. ادخلوا. |