| Bu da Goauld'un haritalarına eklemediği gezegen sistemindeki tek gezegen. | Open Subtitles | هذا هو الكوكب الوحيد ضمن تلك الكواكب و الذى لم يدرجه الجواؤلد ضمن خرائطهم |
| Yani Sly oradan hackleyebilir haritalarına göz atıp, ağaçların GPS koordinatlarını bulur. | Open Subtitles | سلاي بإمكانه اختراق الشركات نذهب ونتحقق من خرائطهم , ونأخذ إحداثيات الشجرة عبر جهاز تحديد المواقع |
| Eski denizcilerin haritalarına, kartograflar bilinmeyen bölgelere, "burada canavar olabilir" yazarlarmış. | Open Subtitles | تعرف، على خرائط الملاحين القدماء، رسام الخرائط يعيّن... الأراضي المجهولة بكتابة "يكون الوحوش هنا." |
| Bence, bu ve diğer Vikipedi haritalarına bakarak, -- insanoğlu tarafından yapılmış en geniş kökten gövdeye yapılar -- insan bilgisinin nasıl çok daha karmaşık ve tıpkı bir ağ gibi birbirine bağlı olduğunu gerçekten anlayabiliriz. | TED | وأعتقد من خلال النظر في هذه الخرائط وغيرها من الموجودة في ويكيبيديا -- أنها كما يُزعم إحدى أكبر البُنى الجذمورية التي سبق أن أنشأها الإنسان -- يمكننا أن نفهم حقا كيف أن المعرفة البشرية أكثر تعقيدا وترابطًا ، تماما كشبكة. |
| Gökyüzü takvimlerin ile deniz haritalarına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لإستخدام خرائطك الملاحية وكذلك التقاويم السماوية. |
| Şey baba, aslında bunun için senin haritalarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذا مااحتاج خرائطك من اجله ياابى |
| Haritacılar-- benim New York haritamla sizin New York haritanız New York'un şeklinden dolayı birbirine çok benzeyeceklerinden haritacılar, telif haklarını korumak için genelde haritalarına sahte yerler eklerler. | TED | صُناع الخرائط -- وذلك لأن خريطتي لولاية نيويورك وخريطتك لها ستبدوان في غاية الشبه على حساب الشكل العام لنيويورك . غالباً رساموا الخرائط يقومون بإضافة أماكن مزيفة في خرائطهم؛ من أجل حماية حقوقهم كمؤلفين. |