| - Evet Kazım, Moğollara karşı ihanet ettiğin dostun Hasan'ın oğlu. | Open Subtitles | نعم ، يا قاسم أنا ابن حسن الصديق الذي بعته للمغول | 
| Hasan sizdeki kitabın eksildiğini, bazı sayfaların kayıp olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسن قال لى أن نسختك أصبحت قديمة وفقدت بعض الصفحات | 
| Hasan sendeki baskının eskidiğini, bazı sayfaların eksik olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسن قال لى أن نسختك أصبحت قديمة وفقدت بعض الصفحات | 
| 501'in zilini çalın. Hasan adında biri var. Size her şeyi gösterecektir. | Open Subtitles | رن جرس غرفه خمسمائه وواحد هناك رجل اسمه حسن سيريك كل شيء. | 
| Birinci Katip Hasan Salah polisin taciz ettiğine ilişkin şikayette bulunmuş. | Open Subtitles | شكاوى تحرش شرطة " للسكرتير الأول " حسان صلاح | 
| Ne var ki Nazır Hasan'ın evinde davetsiz misafirleriz. | Open Subtitles | ما عدا ذلك , إننا لسنا ضيوف مدعوين في بيت ناظر حسن | 
| İmam Hasan Kazvini'yi Amerika'ya çeken, dinsel özgürlük ve ekonomik fırsat umuduydu. | Open Subtitles | الأمام حسن قزوينى إنجذب إلى أمريكا على وعد بحرية العقيدة | 
| Burada Hasan Fikri diye biri yok. Yanlış bilgi almışsınız. | Open Subtitles | لا يوجد "حسن فكري" هنا لا بد انك مخطىء بالاتصال | 
| Gün senin günün Hasan. Ön koltuğa sen otursana. | Open Subtitles | إنه يوم ميلادك حسن لم لا تجلس فى الأمام ؟ | 
| Hasan ölmeden bir hafta önce bunu bana gönderdi. | Open Subtitles | أرسل لي حسن هذا قبل أسبوع من موته إنها من أجلك | 
| Babam bir hizmetkârının karısıyla yatmış ve o da, ona Hasan adında bir evlât vermiş. | Open Subtitles | اضطجع أبي مع زوجة خادمه وأنجبت له ولدا يدعى حسن | 
| Diğer odada uyuyan çocuk Hasan'ın oğlu. | Open Subtitles | وذلك الصبي الذي ينام بالغرفة الأخرى هو ابن حسن | 
| Gün senin günün Hasan. Öne gelsene. | Open Subtitles | إنه يوم ميلادك حسن لم لا تجلس فى الأمام ؟ | 
| Ama Hasan vardı. | Open Subtitles | لكن كان لديه حسن قام بتربية حسن، ولم يكن أبا له | 
| Derhal bu evi terk ediyorsun Şeyh Hasan mısın, Molla Hasan mısın nesin yoksa tüm köyü ayağa kaldırırım! | Open Subtitles | .. غادر هذا البيت الآن .. مُلا حسن .. شيخ حسن أياً كان أسمك | 
| Shankar, Hasan Kazi'nin ölümünden sonra Somji'nin kendisiyle beraber olduğunu zannetti. | Open Subtitles | شانكر اعتقد انه بعد موت حسن قازي , ان سانجي سيكون معه | 
| Ali Hasan biniş kapısına gelin lütfen... | Open Subtitles | علي حسن أرجو منك التوجه إلى ..بوابة الإقلاع لن ننتظرك | 
| ...kişi ile röportaj yapan Ali Hasan'ın gelmesini bekliyor. | Open Subtitles | خصوصاً الأمريكيين في إنتظار وصول علي حسن | 
| Bir başka deyişle, Hasan Salah'ın her iki cinayet için de demir gibi sağlam tanığı var. | Open Subtitles | " بعبارة أخرى " حسان صلاح لديه حجة غياب حديدية عن كلا الجريمتين | 
| Hasan'ı öldürmem için bana para teklif etti. | Open Subtitles | لقد عرض على حسان مال ليقتلني. ـ ماذا ؟ | 
| Hasan, evladım, | Open Subtitles | , حسان , يا ولدى | 
| Başkan Taylor ve Hasan kısa bir süre sonra ilk basın toplantılarını yapacaklar. | Open Subtitles | تم تحديد موعد القاء خطبة الرؤساء (تيلور) و(حسّان) في المؤتمر الصحفي خلال دقائق وسأذيع ذلك مباشرة |