| Ne zaman hastalarından birisi öfke sorunları yaşasa gidip sorunu onlar için çözüyorsun. | Open Subtitles | في كل مرة يعاني أحد مرضاك من مشكلة غضب أنت تتدخل وتحلها له |
| hastalarından bir sürü kart alıyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تحصل على الكثير من الصور العائلية من مرضاك. |
| - Takdir edersiniz ki hastalarından bazılarıyla epey ilginç ilişkilere sahipti. | Open Subtitles | أنه قد أقام عدة علاقات غريبة للغاية مع بعض من مرضاه |
| Marriott'un geri alacağı mücevher yeşim bir gerdanlıkmış... ve Amthor'un hastalarından birine aitmiş. | Open Subtitles | الجواهر التى كان ماريوت يريد شرائها واستعادتها, هى عقد نفيس يخص احد مرضاه وقيمته 100 الف دولار |
| Sarkom hastalarından sadece sarkom tedavi etme yöntemleri öğrenmiyoruz. | TED | لا يعني ذلك أنه يمكننا فقط التعلم من مرضى الساركوما كيفية طرق علاج مرضى الساركوما. |
| Çünkü ben kanser hastalarından kaçan biriyim. | Open Subtitles | لأنّني من نوع الأشخاص الذين يتخطّون مرضى السرطان. |
| hastalarından biriyle sorun yaşadığından bahsetti. | Open Subtitles | ذكرت لي أنّ لديها مشاكل مع أحد مرضاها |
| Diğer hastalarından vaz mı geçeceksin? | Open Subtitles | و ماذا ستفعلين ، هل تتخلين عن مرضاكِ الآخرين؟ |
| Burada göbeğini falan çatlatmaya çalışmıyoruz; ama bir şeyler yapmazsan hastalarından kurşun çıkartmaya başlarsın. | Open Subtitles | أنظر، كما تعلم، نحن لا نسعى إلى خراب عيادتك هنا. لكنك لن تستطيع مساعدت مرضاك إذا أُطلق عليك. |
| Eski hastalarından birinin reddedilen şartlı tahliye duruşmasına gittin. | Open Subtitles | ذهبت الى جلسة استماع اطلاق سراح مشروط لأحد مرضاك القديمين و رفض طلبه |
| Boston'a onu görmeye gittin ve hastalarından biri, bize saldırdı. | Open Subtitles | ذهبت الى بوسطن لرؤيتها وواحد من مرضاك هاجمنا |
| hastalarından biriyle neden yatamadığımı anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لمَ لا أستطيع أن أضاجعك أحد مرضاك |
| Diyelim ki doktor hastalarından birini Tim Leary stilinde iyileştiriyordu. | Open Subtitles | لنقل ان هذا الطبيب يجري تجارب على مرضاه بهذا |
| Bir veteriner aracı-- hastalarından birinin olabilir. | Open Subtitles | إنّها سيّارة طبيب بيطري يمكن أن يكون أحد مرضاه |
| Psikiyatrideki hastalarından biri neşteri kafasına sapladı. | Open Subtitles | واحد من مرضاه وارد النفسى طعنه في الرأس مع مشرط. |
| Hanımlar, Dr. Otis Cole bana gelip, hastalarından birine bakmamı rica etti. | Open Subtitles | مرحبا سيداتى دكتور اوتس كول قد طلب منى شخصيا ان اعتى بأحدى مرضاه |
| John Moses babamın hastalarından birinin çocuğu. | Open Subtitles | جون موسس هو الطفل الذى كان من مرضى ابى |
| Annenin hastalarından biri miydi? | Open Subtitles | هل كانت واحدةً من مرضى والدتك ؟ |
| Annemin hastalarından biri dosyalarını çalmam için verdi. | Open Subtitles | أحد مرضى والدتي دفع لي لسرقة ملفاتها |
| Söylemedi ama hastalarından biriyle ilgili olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | -أبت أن تقول . ولكنّي عرفتُ أنّه أحد مرضاها. |
| Hayır, çünkü doktorların etik olarak hastalarından bahsetmesi yasak olmalı. | Open Subtitles | لا، لا، لأنني أدرك أن .. كونكِ طبيبة فأخلاق المهنة تمنعكِ من التحدث عن مرضاكِ |
| - Pete'in hastalarından birisi bebeğini emzirirken boğarak öldürüyordu. | Open Subtitles | - .. إحدى مريضات بيت - خنقت طفلتها بينما كانت ترضعها |
| Psikiyatristler, genelde hastalarından daha çılgın olurlar. | Open Subtitles | الأطباء النفسيين هم مجانين أكثر من مرضاهم |
| Ama genellikle hastalarından bahsetmezsin. | Open Subtitles | أنتَ لا تذكر مرضاكَ عادةً |