| Oğlunun acısına istinaden, Fransa Kralına, çiçek göndermemi hatırlatın bana. | Open Subtitles | ذكرني بأن أرسل زهورا إلى ملك فرنسا تعاطفاً مع وفاة ابنه |
| hatırlatın da Eleanor'un ailesine bir teşekkür notu göndereyim. | Open Subtitles | ذكرني بأن أرسل لأبوي المالك عبارة شكراً للبضاعة |
| Bir sonraki sefer çevirmen de getirmeyi hatırlatın bana. | Open Subtitles | في المرة القادمة ذكريني بأن أجلب مترجماً |
| Lütfen bana bir daha verandanın üstünde geri geri koşmamam gerektiğini hatırlatın. | Open Subtitles | أرجوكِ ذكريني ألا أجري إلى الوراء أبداً في شرفة |
| Sayın Bakan, ona emin olduğum tek şeyi hatırlatın. | Open Subtitles | سيادة الأمين ، ذكره بشيء واحد أنا متأكد منه |
| Tankeri tamamen doldurduğu için bu adama teşekkür edeceğimi hatırlatın. | Open Subtitles | ذكروني بأن أشكر ذلك الرجل الذي تسبب في قلب خزان الغاز خاصته |
| - Onlara başkan olduğunuzu hatırlatın. | Open Subtitles | يمكنك تذكيرهم بأنك رئيس الولايات المتحدة |
| hatırlatın da balayımı Niagara Şelalesi'nde yapmayayım. | Open Subtitles | ذكرينى الا اذهب فى شهر عسلى الى شلالات نياجرا |
| Bir daha fırsatımız olduğunda, hatırlatın da Fransa'yla ilgili bir şeyi veto edeyim çünkü bu beni çok mutlu edecek. | Open Subtitles | ذكرني عند أول فرصة تحل قريبا بأن أستعمل الفيتو ضد فرنسا لأي سبب لأني سأسعد بذلك جدا |
| hatırlatın da asla yasadışı yollardan silah almayayım. | Open Subtitles | ذكرني ألا أشتري سلاحا ناريا أبدا بشكل غير قانوني |
| Ralph'e bir iki satır yazmayı bana hatırlatın! | Open Subtitles | ذكرني بأن أرمي صنارة إلى رالف نيدر |
| hatırlatın da bir daha iş yapış şeklinizi sorgulamayayım. | Open Subtitles | ذكريني أن أتوقف عن الاستفسار عن طريقة عملك |
| hatırlatın da bir daha 5 mil koşmadan önce kahvaltıda taco yemeyeyim. | Open Subtitles | ذكريني ألا أتناول التاكو على الإفطار قبل الجري مسافة 5 أميال |
| Bana bu konuyu komisyonda görüşmek üzere hatırlatın. | Open Subtitles | ذكريني مستقبلا بتكوين هيئه لدراسه و اكتشاف ... |
| Neden Melina'yla birlikte uğramıyorsun. hatırlatın doktor. | Open Subtitles | لماذا لا تحضر انت وميلينا- ذكره بهذا يا دكتور- |
| Avukatınızı aradığınızda ona Jersey'de iki ve New York'da bir cinayetinizin olduğunu hatırlatın. | Open Subtitles | عندما تتصل بمحاميك، ذكره بأن لديك جريمتي قتل في (جيرسي) وواحدة في (نيويورك) |
| Sadece hatırlatın, lütfen. | Open Subtitles | فقط ذكره, أرجوك |
| Tekrar hatırlatın bana, çocuklar o şey üzerime atlayıp yüzümü çizerse... ne yapıyorum? | Open Subtitles | ذكروني مجدداً، يا رفاق، ماذا أفعل إذا قفز هذا الشيء في وجهي وقام بخدش وجهي؟ |
| Bana hatırlatın da hiçbirinize iç tasarımla ilgili fikir danışmayayım. | Open Subtitles | و ذكروني ألا أستشير أي منكم في التصميم الداخلي |
| - Onlara başkan olduğunuzu hatırlatın. | Open Subtitles | يمكنك تذكيرهم بأنك رئيس الولايات المتحدة |
| Ve buradan tek parça halinde kurtulursak Daniel'ı bir temiz dövmemi hatırlatın. | Open Subtitles | و لو خرجنا من هنا سالمين ذكرينى أن أضرب دانيال بشدة |
| hatırlatın da bunu bir daha asla yapmayayım. | Open Subtitles | ذكّروني بألاّ أفعل ذلك ثانيةً |