| hava yüzünden olmalı. En azından artık bir suç ortağım var. | Open Subtitles | حتماً ذلك بسبب الطقس على الأقل لدّي شريك في الجريمة |
| Üzülerek duyurmak zorundayım ki Chicago'daki kötü hava yüzünden 909 sefer sayılı uçuş iptal edildi. | Open Subtitles | يؤسفني أن أعلن أننا سنلغي الرحلة 909 بسبب الطقس الصعب في شيكاغو |
| Deniyorum ama hava yüzünden kimse uçmuyor. | Open Subtitles | أبحث لكِ عن رحلة طيران، ولكن ما من رحلات بسبب الطقس |
| Kimse yaralanmamış ve büyük bir ihtimalle hava yüzünden olmuştur. | Open Subtitles | لم يتأذى أحد ومن المحتمل ان حصل بسبب الطقس. |
| Ya da hava yüzünden geciktiler ve servisi kaçırdılar. | Open Subtitles | أو تسبب الطقس في تأخير مما جعلهم يفوتون مركبتهم. |
| Duyduğuma göre hava yüzünden orada iş yaptırmak çok zormuş. | Open Subtitles | سمعت بأنه امر صعب بأن تنجز اي امر هناك بسبب الطقس, أوتعلمون؟ |
| Ta buraya çıkıyoruz... sonra hava yüzünden çekemiyoruz. | Open Subtitles | تجدهم على طول الطريق حتى هنا، ومن ثم لا يمكننا تصوير أي شيء بسبب الطقس. |
| Burada durup hava yüzünden öleceğimizi söyledi. | Open Subtitles | وقف هنا وألقى خطبة عن كيف أننا سنموت بسبب الطقس |
| Burada durup hava yüzünden öleceğimizi söyledi. | Open Subtitles | وقف هنا وألقى خطبة عن كيف أننا سنموت بسبب الطقس |
| Kötü hava yüzünden kalkmadı. | Open Subtitles | عالق بسبب الطقس السئ |
| Bu hava yüzünden yedi kişi öldü. | Open Subtitles | تسبب الطقس في حدوث سبع حالات وفاة) (حتي الان |