| İstediğim son şey bütün gün havlıyor diye komşuların kapıya gelip şikayet etmesi. | Open Subtitles | آخر ما أريد حشد من الجيران علي بابي فهذا اللعين ينبح طوال اليوم |
| Bütün gece havlıyor ve annemi uyutmuyordu. | Open Subtitles | لقد كان ذلك الكلب مزعجاً ومخيفاً يا أبي لقد كان ينبح طوال الليل ولم تستطع أمي النوم |
| Sameer buralarda değil, ama Tommy neden havlıyor? | Open Subtitles | سمير لَيسَ هنا، ما الذى ينبح عليه تومى؟ |
| Ancak bu köpekler yüksek sesle havlıyor ve diş gösteriyor. | Open Subtitles | ... ولكن هذه الكلاب تنبح بصوت عال وتظهر اسنانها |
| - Hayır, haksızlık şu Conor iki haftadır uyuyamıyor, çünkü bu köpek havlıyor Patrick günde iki kez yere düşüyor ben bile mantıklı düşünemiyorum. | Open Subtitles | الغير عادل أن "كونور" لم ينم طوال اسبوعان بسبب نباح هذا الكلب و "باتريك" يسقط أرضا مرتان يوميا وأنا لا أستطيع التفكير |
| Suratından korktuğu için sana havlıyor. | Open Subtitles | إنه ينبح فيك لأنه خائف من وجهك |
| ♪ Ayığın tepesinde havlıyor gibi ♪ | Open Subtitles | فونت كولور = "# FFFF00" ♪ أنا أحب الدب ينبح فوق الأعلى فونت كولور = "# FFFF00" ♪ |
| Sürekli havlıyor. İçeride yaralı var! | Open Subtitles | إنـه ينبح دائماً نحنلدينـارجلمُصـابهنـا ! |
| Bu neye havlıyor böyle? | Open Subtitles | على أى شئ ينبح ؟ |
| Tanrım, adam havlıyor. | Open Subtitles | يا إلهى, انه ينبح |
| Hala bana havlıyor. Kör. Kes şunu! | Open Subtitles | مازال ينبح على إنه أعمى |
| O sadece havlıyor, fakat ısırmaz. | Open Subtitles | إنه ينبح ولكن لايعض. |
| Ve o maske bana her gün havlıyor: | Open Subtitles | وذلك القناع ينبح على كل يوم |
| Bu köpek niye havlıyor? | Open Subtitles | ما الذي يجعل الكلاب تنبح هكذا؟ |
| ...yanımdan geçen köpekler bile havlıyor bana. | Open Subtitles | ولم يكد يتم خلقه انا الذي تنبح الكلاب ... ْ |
| Köpekler havlıyor, çocuklar taş atıyor. | Open Subtitles | الكلاب تنبح , والصغار تلقي الحجارة |
| Banyodayken havlıyor. Halletmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أستحمّ على صوت نباح ذلك الكلب. |
| Hmm. 4. Adam: Hazır mısın? Hazır mısın? (Köpek havlıyor) 2. Kadın: Tam orası. Tamam, Gözlük, resim çek. | TED | همم. رجل رابع: أنت مستعد؟ أنت مستعد؟ (نباح) امرأة ثانية: هنا بالضبط. حسناً، أيتها النظارة، التقطي صورة. |
| Köpeğiniz sürekli havlıyor. | Open Subtitles | كلبك لا يستطيع التوقف عن النباح |
| Anlayabildiğim kadarıyla hepsi "sovun" diye havlıyor. | Open Subtitles | بحسب ما يمكنني التفسير فهم ينبحون بشأن "مشكلة" |
| Maris gibi davranıyor, Maris gibi havlıyor. | Open Subtitles | يَتصرّفُ مثل ماريس، يَنْبحُ مثل ماريس. |