| Bir başkanı mahkeme vermeye hazırdık. Gerekirse aynısını size de yaparız. | Open Subtitles | نحن مستعدين لعزل رئيس واحد، وسنفعل المثلك معك لو كان ضرورياً |
| Yine denediler ama bu sefer hazırdık. | Open Subtitles | لقد حاولوا غزونا مجددا يا شيلا لكن هذه المرة كنا مستعدين لهم |
| Çok geçmeden, tepeye varmış ve göreve başlamaya hazırdık. | Open Subtitles | بعدها وصلنا إلى التلال وكنا مستعدين لبدأ التحدي |
| Yaşamlarımızı, ailelerimizi feda etmeye hazırdık. | Open Subtitles | كنا علي استعداد للتضحية بأرواحنا، بأسرنا |
| Hepimiz senin için ölmeye hazırdık ve sen böyle mi karşılık veriyorsun? | Open Subtitles | جميعنا كنّا على استعداد للموت لأجلك، فكيف كافأت ولاءنا؟ |
| İtfaiyeciler gibiydik. İlk alarmda fırlamaya hazırdık. | Open Subtitles | لقد كنَا مثل رجاء الأطفاء جاهزين للأنطلاق عند أول صفارة انذار |
| Topun hazırlanmasıyla kalkışa hazırdık. | Open Subtitles | وقد بات المدفع جاهزاً، كنّا مستعدين للإقلاع |
| Artık Dünya'nın özgeçmişini okumaya hazırdık. | Open Subtitles | أخيراً كنا مستعدين قراءة قصة حياة الأرض. |
| Adam Tanrı bilir neler yapmaya hazırlanırken biz onu huzur içinde yatmaya bırakmak için hazırdık. | Open Subtitles | كنا مستعدين أن نتركه يرقد بسلام بينما كان يحضّر لما سيفعل يعلم الله ما هو |
| Biz bu tepkiye zaten hazırdık. | TED | ولكن كنّا مستعدين لردود أفعال كتلك. |
| Platformdaydık, milenyuma dans ederek girmeye hazırdık ve sonra o herif "kes!" diye bağırdı. | Open Subtitles | كنا على المنصة, مستعدين للرقص و استقبال "الألفية الجديدة, فصرخ الرجل "توقفوا |
| Hepimiz oradaydık, sonuna kadar gitmeye hazırdık. | Open Subtitles | ،كنا جميعا هناك مستعدين للتصعيد الكامل |
| Yalvarıyordu. Gitmek istedik. Gitmeye hazırdık. | Open Subtitles | و كان يتوسل اليّ، كانا نريد الرحيل و مستعدين للرحيل ،وكان يتوسل الينا لنبقى! |
| Böylece, ertesi sabah, başlamaya hazırdık. | Open Subtitles | لذلك، في صباح اليوم التالي، كنا على استعداد للذهاب. |
| Kendimizi yönetmeye ve kendi yeni ulusumuzu başlatmaya hazırdık ama inşa ettiğimiz, çıkardığımız, yaptığımız ne varsa hâlâ ihtiyar Dünya Ana'nın malıydı. | Open Subtitles | كنا على استعداد لنحكم أنفسنا بأنفسنا والبدء في أمة جديدة من جانبنا ولكن كل ما بنيناه، أو استخرجناه أو صنعناه |
| Artık tırtıllarımızı almaya hazırdık. | TED | كنا على استعداد لاستقبال اليرقات. |
| Şehirde bir geceye hazırdık artık. | Open Subtitles | كنا على استعداد ليلا على المدينة. |
| Siz, Alman askerleri, Führer'e sadıktınız ve biz cephanemiz çok az da olsa ve daha fazla direnmek artık anlamsız da olsa Berlin için savaşmayı sürdürmeye hazırdık. | Open Subtitles | وأنتم يا جنود ألمانيا يا من كنتم ...مخلصين للفوهرر وعلى استعداد لمواصلة قتال معركة برلين رغما عن النقص في إمداد الذخيرة |
| Aynen bugünkü gibi toplandık, eve dönmeye hazırdık. | Open Subtitles | كنا حازميّن أغراضنَا و جاهزين للعودة إلى البيت كما اليوم |
| Neyse, ben, patron ve Jimmer için adam başı 7 dikiş yani 21 dikişten sonra artık konsere gitmeye hazırdık... | Open Subtitles | على كل، 21 كاس بعد ذلك سبعة منها لي الزعيم وجيمر كلنا كنا جاهزين للذهاب الى العرض... |
| Ne dünya ne de ben buna hazırdık. | Open Subtitles | أنا والعالم لم نكن جاهزين له |
| Ve Frank'le ben siz aptalları kurtarmak için çoktan hazırdık. | Open Subtitles | و (فرانك) وانا كنا على اتم الإستعداد لمحاولة إنقاذ مؤخراتكم الغبية |
| Gelecek sene üretime geçmeye hazırdık. | Open Subtitles | كنا مستعدون للمضي قدما لإنتاجها العام القادم |