| Annem test tüplerini bırakıp gelmeni söyledi. Akşam yemeği hazırladı. | Open Subtitles | أمي تقول أترك أنابيب الإختبار وتعال الآن، لقد أعدت العشاء |
| O yüzden sen uzaktayken, anne işe koyulup kutuları temizledi ve birim şefimiz için süper bir ofis hazırladı. | Open Subtitles | لذا، بينما كنتم مسافرين قمت بإزالة بقية الصناديق وقمت بإعداد مكتب مناسب لرئيس وحدتنا |
| Bana fıstık ezmeli, reçelli ekmek hazırladı. Sadece bunu yedim. | Open Subtitles | صنعت لي شطيرة زبدة الفستق هذا كل ما كنت آكله |
| Gray orada değiş-tokuş yapmak için birkaç çuval tuz hazırladı. | Open Subtitles | . لقد جهز لنا جراي بعض حقائب الملح لكي نبادل بها |
| Şefimiz birçok spesiyal hazırladı. | Open Subtitles | لقد حضّر الشيف الكثير من الأطباق الخاصّة |
| Hukuk bölümümüz bunu senin için hazırladı. | Open Subtitles | حسنٌ، قسم الشئون القانونية قد أعدّ هذا البيان لك |
| Hatta sana kahvaltı bile hazırladı. | Open Subtitles | حتى أنها أعدّت لك فطوراً. إليك، تناول البعض منه. |
| Annen sana kahrolası bir yemek hazırladı her ne kadar boktan ve bağırsaklardan yapılmış da olsa sonuçta bir yemek hazırladı. | Open Subtitles | امك اعدت وجبة رائعة لك وهي ربما تكون غير لذيذة ومطبوخة من الامعاء لكنها هي قامت بها |
| Yeni arkadaşı bayan DeLauer için küçük bir müzik şöleni hazırladı. | Open Subtitles | و هو حضر القليل من الموسيقى من أجل صديقته الجديد |
| Bay Quentin'e gidip orada kalmak için bir bavul hazırladı. | Open Subtitles | حزمت حقائبها لتذهب و تعيش مع السيد كوينتين |
| Babasının yönetiminde bir ömür boyu çalışma ve katılım Anna'yı bu girişim için hazırladı. | TED | عمر من الدراسة والمشاركة في حكومة والدها أعدت آنا لهذا المشروع. |
| Sana oral yaptı, kahvaltı hazırladı ve sonra işe gitti. | Open Subtitles | إنها تهتم بك أعدت لك إفطاراَ وذهبت للعمل |
| Çocuklar bana öğle yemeği hazırladı. | Open Subtitles | كلا ، إنظر ، لقد قاموا أطفالي بإعداد الغداء لي |
| - Çok tatlıydı. Bana kahvaltı hazırladı. | Open Subtitles | لقد كان شعوراً رائعاً، قام بإعداد الفطور من أجلي |
| Halima Nair bu filmi kültürel hazinelerimizi büyük ulusunuza tanıtmak için hazırladı. | Open Subtitles | حليمة نير هي من صنعت هذا الفيلم لتقديم ثروتنا الثقافية لدولتك العظيمة |
| Bana bir sandviç hazırladı. Biraz konuştuk. | Open Subtitles | لقد صنعت ساندويتش و تحدثنا ثم استمعنا اٍلى الميكادو |
| Amirim herşeyi hazırladı kaçırmayı, basın toplantısını, herşeyi. | Open Subtitles | لقد جهز كل شيء يا رئيسة الإختطاف والمؤتمر الصحفي , كل شيء |
| Birkaç saat önce eve geldi. Bir çanta hazırladı ve hemen çıktı. | Open Subtitles | جاء إلى المنزل قبل ساعتين، جهز حقيبته و غادر. |
| Doktor, bütün muhafızları bayıltan bir uyku gazı hazırladı. | Open Subtitles | حضّر الطبيبُ غازاً منوّماً، أدخلتُ جميع الحرّاس في غيبوبة. |
| Ve siz bunu yapacakların biz olduğumuzu düşünüyorsunuz..? - Öyle olmalı, Aslan ordusunu hazırladı bile. | Open Subtitles | ـ وتعتقدون أنهم نحن ـ لابد أنهم أنتم، فـ أسلان قد أعدّ الجيش |
| Ama olay bu değil. Bana kahvaltı hazırladı. | Open Subtitles | لكن المهمّ أنّها أعدّت الفطور لي طوعاً |
| Büyükannem ölmeden önce, herkesin izlemesini istediği bir video hazırladı. | Open Subtitles | هل يمكن القدوم لغرفة المعيشة جدتي اعدت مقطع فيديو لها قبل ان تموت |
| Kardeşim, tek gecelik partnerim için kahvaltı hazırladı. | Open Subtitles | . اخي حضر الفطور للشخص الذي كنت احضى معه علاقة عابرة. |
| Jasmeet çantalarını hazırladı ama ben hayır dedim. | Open Subtitles | جاسميت حزمت حقائبها بالفعل ,لكنني قلت لا |
| Özellikle sizin için bir program hazırladı. | Open Subtitles | لقد صمم هذا البرنامج لكم خصيصاً. |
| Sana konuk odasını hazırladı, yani kalıp geceyi burda geçirebilirsin. | Open Subtitles | لقد جهزت غرفة الضيوف، لذا عليكِ أن تبقي وتقضي الليلة. |
| Çok karmaşık bir tören hazırladı. Yani bunu özel bir zamanda yapacak. | Open Subtitles | ،هناك مراسم معقدة التي أعدها لذلك سيحاول القيام بهذا في وقت محدد |
| Okul beni çok iyi hazırladı. | Open Subtitles | لقد اعدتنى المدرسة جيداً |