| - Yemeği hazırlamaya başlasam iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل البدء فى إعداد العشاء |
| Akşam yemeğini hazırlamaya başlamalıyız, yapmamız gereken bu. | Open Subtitles | يجب البدأ بإعداد العشاء ذلك ما يجب أن نفعله |
| Ben masalarımı temizlemeye ve hazırlamaya gidiyorum. | Open Subtitles | على أن أذهب و اقوم بتنظيف و تجهيز منطقتي. |
| Head Start'la birlikte, ülkemizin en fazla risk altındaki çocuklarını okula hazırlamaya başladık. | TED | ومع تطبيق البرنامج التعليمي، بدأنا نتمكن من تحضير أولادنا المهددين بالخطر للمدرسة. |
| Sizin için yapabileceklerimizin bir listesini hazırlamaya cüret ettim. | Open Subtitles | لقد أنتهزت الفرصه لإعداد النماذج للأشياء التي نحن قادرين على فعلها لك |
| Sonra bu peynir suflelerinin karışımı hazırlamaya başlamalıyız. | Open Subtitles | ثم علينا أن نبدأ بتحضير الخليط لسوفليه الجبن |
| Öğlen yemeğini hazırlamaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب لأعد الغداء |
| O sabah sunak için ekmek hazırlamaya yardım ediyordu ama ağır bir iş ya da tekrarlayan hareket yapmadı. | Open Subtitles | كانت تساعد في اعداد خبز المذبح ذلك الصباح لكن بدون عمل جسدي او حركة متحررة |
| Tüm hayatın boyunca, seni kral olacağın güne hazırlamaya çalıştım. | Open Subtitles | حياتُك بأكملها، لقد حاولتُ تجهيزك لليوم الذي ستُصبح فيه ملِكًا. |
| Bu adamlar evi hazırlamaya yardım etmek için gönüllü oldular. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال تطوعوا لتجهيز منزل إعادة التأهيل |
| Yemeği hazırlamaya başlasam iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل البدء فى إعداد العشاء |
| Kahve yapıp, içki ve hamburger hazırlamaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | أعدى إبريقاً من القهوة و اشربيه و ابدئى إعداد الشطائر |
| Biliyorum aptalca ama gelin çiçeği hazırlamaya bayılıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه سخيف لكني أحب إعداد باقة ورد لحفلات الزفاف |
| Bir demeç hazırlamaya başlayayım, efendim. | Open Subtitles | وقعناها للتو سوف أبدأ بإعداد هذا التصريح، سيدي |
| Pekala, belki de oğlundan bir yardım almadan dört kişilik ailesi için yemek hazırlamaya çalışmakla meşguldü. | Open Subtitles | حسنا, ربما كانت مشغولة بإعداد العشاء لعائلة من أربع أشخاص بدون مساعدة من ابنها |
| Annem aşağı inip yemeği hazırlamaya yardım etmeni istiyor. | Open Subtitles | أمي تريدك أن تنزل وتساعدها في تجهيز العشاء |
| Saat 9'da mutfağı hazırlamaya başlıyoruz eve en erken saat 1'de gidebiliyorum. | Open Subtitles | كما تعلمين, تجهيز المطبخ في الساعة التاسعة صباحاً عدم الحصول على المنزل حتى الساعة الواحدة في الصباح في أقرب وقت ممكن |
| Kocamın akşam yemeğini sipariş ettim, ona tatlı yaptım aynada kendime baktığımda yarın sabah için frittata hazırlamaya koyuluyordum. | Open Subtitles | وكنت في وسط تحضير إفطار الغد عندما نظرت لنفسي بالمرآه |
| Howard'a ders plânımı hazırlamaya çalışıyorum. Niye bana anlatıyorsun bunu? | Open Subtitles | أحاول تحضير خطتي الدراسية لهاورد، لماذا تخبريني بهذا؟ |
| Gemiyi kalkış için hazırlamaya gidiyorum. Siz de bizimle orada buluşun. | Open Subtitles | سأذهب لإعداد السفينة للإنطلاق من أجل المُغادرة ، فلتقابلونا هُناك |
| Kartal avcıları, kartallarını yarışma için hazırlamaya başladı. | Open Subtitles | صيادي النسور منهمكون بتحضير نسورهم من أجل الحدث. |
| Buraya ruhumu evlilik için hazırlamaya geldim. | Open Subtitles | جئت لأعد روحي من أجل الزواج |
| Ya vücudumu hazırlamaya çalıştılarsa... | Open Subtitles | ولكن, لو حاولوا اعداد جثمانى |
| Gloria Danner'ın benden istediği şekliyle seni hazırlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول تجهيزك كما طلبت مني (جلوريا دانر) |
| Minard! Ryan ve Cole'u da çağır ve ameliyathaneyi hazırlamaya başlayın. Hemen! | Open Subtitles | مينارد جدى رايان و كوول لتجهيز غرفة العمليات هيا اذهبى |
| Pia? - Evet? Bu akşam için parti liderleri panelini hazırlamaya başla. | Open Subtitles | جهزي لنقاش رؤساء الاحزاب الليلة يا بيا |
| Vahşi Batı'da olsaydık, sen basamakları çıkarken tabutunu hazırlamaya başlardık. | Open Subtitles | في الغرب المتوحش، نقيس طولك لنصنع لك تابوتا حتى قبل وصولك إلى الدرج |