| Yakın arkadaşı, tercüman Hindrick Stick, önceden hazırlanmış nutku okudu. | Open Subtitles | المترجم مترجم هينكل الشخصي قراءة من مخطوطة معدة |
| Yukarıda senin için hazırlanmış bir oda var, ama belki de önce bir şeyler yemek istersin. | Open Subtitles | هناك غرفة معدة لك لكن أعتقد أنك تود أن تأكل أولا |
| Bana öyle geliyor ki, bu kişi uzun süredir size karşı hazırlanmış. | Open Subtitles | كما أرى ، يبدو أنه شخص كان مستعداً للوقوف ضدك منذ زمن طويل |
| Çantan hazırlanmış ve eve gitmeye hazır bir şekilde. | Open Subtitles | قمت بحزم حقائبك و مستعداً لرحلة العودة إلى البيت |
| Ama hazırlanmış bir konuşmam var. | Open Subtitles | و لكن ما أملكه هو خطاب معد سلفاً |
| Ameliyathanede nakil için hazırlanmış olan bekar bir anneyi mi cezalandıracaksın? | Open Subtitles | إذاً ستعاقب أم وحيدة في غرفة العمليات مجهزة وتنتظر الزراعة ؟ |
| Günler öncesinden toparlanıp gitmeye hazırlanmış olmalı. | Open Subtitles | حتماً قامت بالتوضيب و الإستعداد للمغادرة قبل أيام |
| Bana sağlam ve ciddi uzmanlarca hazırlanmış daha detaylı bir proje bütçesi lazım. | Open Subtitles | ،أحتاج إلى ميزانية مخططة بتفاصيل كثيرة مع تقديرات من قِبَل محترفين جادين ومعتمدين |
| Masa iki kişi için hazırlanmış. Yanında ki kimmiş? | Open Subtitles | الطاولة معدة لشخصين من كان يواعد؟ |
| Yemek odası dört kişi için hazırlanmış. | Open Subtitles | غرفة الطعام معدة لأربعة أشخاص |
| - Kusursuzca hazırlanmış demeçler... | Open Subtitles | إنها تصريحات معدة بشكل ممتاز.. |
| Tam senin için hazırlanmış beklerken babandan endişeli bir telefon alan annen geldi. | Open Subtitles | ... كنت مستعداً في انتظارك ... لكن بعد ذلك أمك أتت بعد أن استقبلت ... رسالـة قلقـة للغايـة من والدك |
| Bu hafta bir ders daha yaparsak Manny sınava hazırlanmış olur. | Open Subtitles | محاضرة أخرى هذا الأسبوع و سيكون (ماني) مستعداً لأمتحانه |
| O çaylak bir yakuzadır, o her zaman hazırlanmış olmalıdır. | Open Subtitles | ان صغير (الياكوزا) يجب ان يكون مستعداً دائماً |
| Sevgili Debbie'mizin ruhunu yanına almak Yüce Tanrı'yı memnun etmiş olsa da, bedenini, onun için hazırlanmış bundan sonraki yerine taşıyoruz. | Open Subtitles | نطلب من الله القدير أن يأخذ روح "ديبي" الغالية على قلوبنا لعنده سنحمل جثمانها إلى مكان معد لهذا الأمر |
| Yemekte 'Veneziano' usulü hazırlanmış ...özel 'vinaigrette' soslu ve demir yüklü ...buzağı ciğeri | Open Subtitles | - سنتناول اليوم كبد العجل .. معد على " الطريقة الفينيسية " و... مع صوص "الفنيجارت " المميز |
| Bombanın hazırlanmış olabileceği bir çeşit labaratuvar. | Open Subtitles | انه نوع من المعامل تبدوا مجهزة للعمل النووى |
| Teterboro havaalanında onu bekleyen özel bir jet bile hazırlanmış. | Open Subtitles | إنها تمتلك طائرة خاصة مجهزة تماماً وتنتظرها في تيتربورو. |
| Buradaki herkesi partiye hazırlanmış görmek istiyorum. | Open Subtitles | انظروا، أريد من الجميع هنا الإستعداد لحفلة |
| Haftaya "Price Is Right" a çıkıyorum ve eksiksiz hazırlanmış olacağım. | Open Subtitles | "سأشارك في لعبة الثمن الصحيح الأسبوع القادم" "وسأكون على أتم الإستعداد". |
| Biz bunun büyük bir grup tarafından dikkatle hazırlanmış bir suikast olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد بأنها مؤامرة مخططة بشكل متقن تنفذ من منظمة كبيرة |
| Adına hazırlanmış bir yakılma emri var. Artık kara listedesin. | Open Subtitles | "لدينا (إشعار بالحرق) لك أنت في القائمة السوداء" |
| Bilet parası ödenmiş, her şey hazırlanmış. | Open Subtitles | تم دفع التذكره .. كل شئ تم إعداده |