| Tamam, bir gün prenses adama bu muhteşem hazineden bahsetmiş. | Open Subtitles | حسنا، الآن، يوم واحد من الأمراء قال الرجل حول هذا الكنز الرائع |
| Bayan Morstan'a gidip hazineden onun payını vermelisiniz. | Open Subtitles | لا بد ان تكونوا حريصين على ان تحصل الانسه مورستان على حصتها فى الكنز |
| Ve diğer bir mevzu da Sizinle yapacak hiçbir şeyim yok. Ellerinizi hazineden çekmenizi istiyorum. | Open Subtitles | ما سأفعله لاحقاً لاعلاقة لكم به أريدكم أن تبتعدوا عن الكنز |
| Karşılığında ise bana okyanusun altındaki gizli bir şehirden bahsetti Oceanus ve onunla birlikte sular altında yatan hazineden. | Open Subtitles | وفي المقابل أخبرني عن المدينة السرية التي في قاع المحيط اوشيانوس، و عن الكنز الموجود فيها |
| Şöyle ki Oríkì Yoruba insanlarının övgü şarkısıdır ve bu şarkı batıda özellikle batıda var olmayan hazineden bahseder. | TED | انظر، الأوكاري هي أغنية مجد الشعب اليروبي. وتتحدث هذه الأغنية عن الكنوز التي لا يملكها المجتمع الغربي. |
| Sonra halam ipucu ve hazineden bahsedince hazineyi kendim için alabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | و بعدها أخبرتني عمّتي عن الدليل و عن الكنز و ظننتُ بأنه بوسعي الحصول على هذا لنفسي |
| Haftalardır beni takip ediyormuş, ayrıca hazineden de haberdar. | Open Subtitles | ، لقد كان يلاحقني لأسابيع . وهو يعلم بأمر الكنز |
| Kendilerine yeni bir hayat kurmak için hazineden hisse. | Open Subtitles | حصة من الكنز عسى أن يقيموا بها صلب حيواتهم |
| hazineden payıma düşen 14'te 1 hisse yerine aldım. | Open Subtitles | أخذتها كنصيبي بصفتها الحصة الـ 14 من الكنز |
| melun açgözlülüktür hayatım boyunca beni tehdit eden ve onu hazineden yoksun bırakan şey. | Open Subtitles | الطمع اللعين كان الداء الملازم لى طوال حياتى و هو الذى حرمها من حقها فى الكنز . |
| Aynen öyle. Şimdi orada hazineden başka bir şey kalmadı. | Open Subtitles | بالضبط ، الآن لم يتبقى هناك سوى الكنز |
| Sana hazineden bir pay vereceğimi söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أقل بأنني سأتشارك الكنز معك ؟ |
| Ojii-chan, artık bize hazineden bahsedebilir misin? | Open Subtitles | جي – سان , هل يمكن أن تخبرنا عن الكنز ؟ |
| Aşk için hazineden vazgeçer miydin? | Open Subtitles | هل تتخلى عن الكنز من أجل الحب؟ |
| - hazineden haberi vardı ve bunu belgeseline koyacaktı. | Open Subtitles | لقد عرفت عن هذا الكنز كانت تنوي وضعه |
| Frytss ve Clayre'in hazineden kendi paylarını almaya gelemeyecekleri mağaraya. | Open Subtitles | "حيث لن يستطيع للاسف "فريتس" و "كيلير .الحضور لاقتسام الكنز معنا |
| hazineden benim payımı verin. | Open Subtitles | ألا وهي إن أعدتما إليّ حصتي من الكنز |
| Başka kimlerin hazineden haberdar olduğunu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا معرفة من أيضًا عرف بشأن ذلك الكنز |
| Bana hazineden bahset. | Open Subtitles | حدثينى عن الكنز |
| hazineden bile iyi Usul. | Open Subtitles | اعظم من الكنوز يوزال |
| Şimdi ise yanımda, hazineden hoş bir bey var. | Open Subtitles | الآن يوجد معى رجل مهذب من وزراة المالية... |
| Saygısızlık etmek istemedim ve altınların hazineden olduğunu bilseydim onlara asla dokunmazdım. | Open Subtitles | لم أقصد أية إهانة و إن كنت أعرف أن الذهب من بيت المال ما كنت لمسته ...لكن |