| Bazen bir saat, kendimize verdiğimiz bir hediyedir. | Open Subtitles | وأحياناً, تكون الساعة هبة نمنحها لأنفسنا |
| Yani, bu, dedektif olmak isteyen herkes için bir hediyedir, ...çünkü önündeki engel, bir ilham kaynağıdır. | Open Subtitles | أعني ، هذه هبة لشخص يريد أن يكون محققا ، إنها عقبة ، . لكن العقبة ملهمة |
| Zira bir keresinde biri şöyle demişti zaman en güzel hediyedir. | Open Subtitles | فكما سمعت أحدهم يقول ذات مرة لا توجد هبة أفضل من الوقت |
| Aynı gecede hem Yahudileri hem de teröristleri temizlemek bizim için bir hediyedir. | Open Subtitles | انها هبه للعبث مع الإرهابيين و اليهود بنفس الليله |
| Aynı gecede hem Yahudileri hem de teröristleri temizlemek bizim için bir hediyedir. | Open Subtitles | انها هبه للعبث مع الإرهابيين و اليهود بنفس الليله |
| Ayrıca dikkatli ol. Bu şey, alıp alabileceğin en kıymetli hediyedir. | Open Subtitles | وكن حذرا, هذه ستكون اغلى هديه تحصل عليها في حياتك |
| Her an yeni bir hediyedir, defalarca tekrarlanıyor ve eğer bu anın fırsatını kaçırdıysanız, başka bir an bize verilmektedir ve bir başkası. | TED | كل لحظة هي هدية جديدة ، تُهدى لك مرارا، فإن فاتتك الفرصة في هذه اللحظة، تُهدى لنا لحظة أخرى، وثانية و ثالثة. |
| Ve bu sahte aşkta huzuru bulmak sadece bir kaç kişiye verilen hediyedir. | Open Subtitles | و لكن أن تجد السكينة في ذلك الحبّ الأعوج هذه هبة لا يملكها إلاّ القليل |
| Önemli olan hayatın bize vermiş olduğu en muhteşem hediyedir. | Open Subtitles | ما يهم هو أننا مُنحنا جميعاً... أكثر هبة ثمينة يمكن للحياة تقديمها |
| Hayır, mum hediyedir. | Open Subtitles | لا , الشموع تعد هبة |
| Bu sakatlık belki bir hediyedir. Şuna bak. | Open Subtitles | ربما هي هبة مخفية |
| Ama hafıza bir hediyedir. | Open Subtitles | لكن ذكرى قد تكون أيضا هبة |
| Belki de bu gece bir hediyedir. | Open Subtitles | الليلة ربما هي هبة |
| Aşk en güzel hediyedir. | Open Subtitles | الحب هو أفضل هبة على الإطلاق |
| Hayat kutsal bir hediyedir. | Open Subtitles | الحياة هبة مقدسة. |
| Çünkü aile kıymetli bir hediyedir.. | Open Subtitles | لأن العائلة هبة ثمينة |
| Tanrı'dan gelen en güzel hediyedir. | Open Subtitles | اعظم هبه من الاله |
| Çünkü sen de biliyorsundur ki arkadaş, insanın kendine verdiği bir hediyedir. | Open Subtitles | لأني واثق انكِ تعرفين أن الصديق هديه لتمنحي نفسك بها |
| Ama hediye hediyedir. | Open Subtitles | ولكنها تبقى هديه |
| O zaman belki de bu reddetmemen gereken bir hediyedir. | Open Subtitles | لهذا, ربما هي هدية. واحده لا يمكن أن تنكريها. |