| Hele de şu girişte bizi karşılayan heteroseksüel kovboyu düşününce. | Open Subtitles | خصوصاً بوجود راعي البقر الشاذ هذا الذي يحيينـا أثناء دخولنا |
| Ama yalnız olmak mümkün değil. Hele de bir kız için. | Open Subtitles | لكن ان تكوني وحيدة تمامًا, هذه ليست بحياة خصوصاً لامرأة |
| Sensin, Hele de senin Akashic Kayıtları'nın... | Open Subtitles | ولكنه عنك، و خاصةً إن كانوا يعرفون بأنك تعرف |
| Bahsetmeyiz, ama sen burada daha güvendesin Hele de söylediğin şey gerçekse. | Open Subtitles | ،لن نفعل لكنك بامان اكثر هنا خصوصا لو كان ما تقوله حقيقياً |
| Kimseyi kandırmıyorsun, asistan, Hele de bu patronunun kredi kartıyla. | Open Subtitles | لن تخدع أيَّ أحد , أيها المتدرب وخاصة ليس ببطاقة رئيسك الإئتمانية التي حصلت عليها هنا |
| Evet, çöp gibi kalmışlar. Hele de devreleri yakmış bir adam için. | Open Subtitles | نعم، إنّها مائلة و معوجّة، لا سيّما لشخص لديه توتّر عصبيّ. |
| Aynı hatayı bir daha yapmayacağım. Hele de söz konusu çocuklarımken. | Open Subtitles | لذا لن أرتكب ذلك الخطأ مرّتين، قطعًا ليس مع ابنتيّ. |
| Hele de sen geldikten sonra, Kevin. | Open Subtitles | خصوصاً الآن لأننا قد حصلنا عليك يا كيفين |
| Hele de bu yargılama silah gölgesinde yapılıyorsa. | Open Subtitles | في الحكم أن ثقافته أرفع منزلة خصوصاً عندما يكون هؤلاء الذين يحكمون أغلب أعمالهم منجزة بالبندقية |
| Bir kızın kalbini kazanmak kolay değil Hele de komik biri değilsen. | Open Subtitles | ليس من السهل الحصول على أمرأة خصوصاً إن لم تكن مرح |
| Bugünlerde insanlara güven olmuyor Hele de onun gibilere. | Open Subtitles | لايمكنك ان تثقي في الناس هذه الايام خصوصاً اناس مثله |
| Böyle partilere hiçbir şey engel olamaz, Hele de böyle bir şey. | Open Subtitles | لاشيء سيوقف من قيام هذه الحفلة خصوصاً هذا |
| Hele de prezervatif kullanmışsa... | Open Subtitles | هو مفترس جنسي، خصوصاً مع إستخدام واقٍ ذكري |
| Kanıtla oynanmaz, Hele de bir cinayette. | Open Subtitles | لا تستطيع التلاعب بالدليل خاصةً في جريمة قتل |
| Hele de şoförü hız sınırını aşıyorsa. | Open Subtitles | خاصةً إذا كان السائق يتجاوز السرعة المحددة |
| Hele de, bizi bu noktaya getirenin, sizin ülkenizin kendi avareliği olduğu göz önünde bulundurulunca. | Open Subtitles | خاصةً بإعتبار أن تراخى دولتك هو الذى وصل بنا لهذه النقطة |
| Bu, bir şirketin yönetimi için bir felaket anlamına gelebilir Hele de benimki gibi sekiz kişilik küçük bir şirketiniz varsa. | TED | وستشكل كذلك إلهاء هائلا لإدارة الشركة، خصوصا مثل دكان صغير مكون من ثمانية أشخاص مثل شركتي. |
| Hele de Leydi Catherine de Bourgh'un lütuf ve himayesinde olacak kadar şanslı bir papazın. | Open Subtitles | خصوصا شخص له من الحظ مايجعله يتمتع بصحبة وكرم السيدة كاثرين. |
| Müsaade et de konuşayım. Asla bir Hoca'ya el kaldırma... Hele de o adam Tahranlıysa. | Open Subtitles | إياك أن تضع يدك على رجل يلبس زي رجل دين خصوصا إن كان قادم من طهران |
| Şok geçirirsiniz, Hele de bir akımın daha geldiğini biliyorsanız. | Open Subtitles | الجسم ينصدم بهم تماماً وخاصة أنك على علم أن هنالك صدمة تالية قادمة |
| Araştırıyoruz işte. Yaşlı ve zengin adamlar kirli çamaşırlarının ortaya serilmesini sevmez. Hele de hizmetçiyle olunca. | Open Subtitles | نتقصّى ذلك، فالشيوخ الأثرياء لا يحبّون نشر فضائحهم لا سيّما إن كانت خادمةً |
| Hele de önümüzdeki hafta olacakları düşünürsek. | Open Subtitles | ليس مع كل ما سيحصل في الإسبوع التالي |
| Hele de o kan sevdiğim bir yakınımınsa. | Open Subtitles | خصوصآ دم شخص قريب لي |
| Ulu orta yapmıyorlar ama, Hele de hoşlandıkları erkeğin önünde. | Open Subtitles | ليس علناً وبالتأكيد ليس أمام الرجال الذين يكنون مشاعر لهم |