| Sana neden burada Henry ile kaldığımı ve kızımın yalnız büyümesine göz yumduğumu anlatayım. | Open Subtitles | دعني أخبرك لماذا بقيت هنا مع هنري وتركت سيسيل تكبر لوحدها |
| Koca Henry ile 10 tur yapmış gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | كنت تبدو وكأنها لديك عشر جولات مع هنري الكبير. |
| Seremoniden önce biraz kek kaçırdığını görmüştüm, Henry ile? | Open Subtitles | رأيتك تتسلل للخارج ببطء نحو الكعكة قبل المراسم ، كنت مع هنري ؟ |
| Son konuşmamıza dayanarak, ve Henry ile konuşunca düşünmek konusunda isteksiz olmana rağmen... | Open Subtitles | فى ضوء محادثتنا الأخيره, وبعد تحدثى مع هنرى... وبالرغم من أنك ربما تملكين تحفظات باعتبار... |
| Ev temizdi, karnımız doyuyordu ve Henry ile Lisa'nın dersleri iyiydi. | Open Subtitles | أنا أقوم بالعمل والمنزل بقي نظيفاً ونحن نأكل ليزا وهنري يحصلات على علامات امتياز |
| Henry ile olan bu konuşmadan sonra görevine kuşkuyla bakmaya ve artık inanmamaya başladı. | Open Subtitles | بعد هذه المحادثة مع هنري , بدأ جون يشك في مهمته وتوقف عن الايمان |
| Henry ile geçireceğim son dört haftanın huzurlu olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اليوم وأريد لأسابيعي الأربعة الأخيرة مع هنري أن تكون خالية من الضغط |
| Çünkü aslında Henry ile çıkmak istedim. | Open Subtitles | هَلْ أنت عَمِلتَ هو؟ لأن، أصلاً، أردتُ حقاً للخُرُوج مع هنري. |
| Henry ile birlikte takılabilirim. | Open Subtitles | من الممكن ان العب بالكرة فى مكان ما مع هنري |
| Henry ile o kadar dibe battığım için üzgünüm, sadece kendimi kurtarmayı düşündüğüm için. | Open Subtitles | اسفه لاني كنت بذلك العمق مع هنري والذي كنت اضن انه يخص نجاتي لوحدي |
| Ben Henry ile halka alışveriş sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت انك ستدورين وتتسوقين مع هنري اه. |
| Çünkü Tom, kızının Henry ile birlikte olmasından nefret ediyordu. | Open Subtitles | (لأنّ (توم) كان يبغض حقيقة إقامة ابنته علاقة مع (هنري |
| Henry ile konuşmaya çalışıyorum burada. | Open Subtitles | انا احاول ان اتكلم مع هنري هنا |
| Henry ile gelip seni alalım mı? | Open Subtitles | هل ينبغي أن آتي مع هنري إلى هنا لنأخذك؟ |
| Bugün August parkın oraya geldi. Henry ile iyice kaynaşmış görünüyorlardı. | Open Subtitles | جاء (أوغست) إلى المتنزّه اليوم و يبدو أنّه يتوافق مع (هنري) |
| Emma, sorun yok. Sen neden gidip Henry ile konuşmuyorsun? Biz bunu hallederiz. | Open Subtitles | لا عليكِ (إيمّا)، ما رأيكِ أنْ تتحدّثي مع (هنري) بينما نتولّى هذا الموضوع؟ |
| Dur tahmin edeyim , Oliver Çin İstihbaratında ki arkadaşlarının Henry ile bir anlaşma yaptığını öğrenmesini istemiyor. | Open Subtitles | دعوني أخمّن: "اوليفر" لم يرد أصدقائه في "ام.اس.اس" ان يكتشفوا بعقده صفقة جانبية مع "هنري" |
| - Eğer Drill'i Henry ile kapattıysan ve ona bir şey olursa seni asla affetmem. | Open Subtitles | - إذا قمت بحجز دريل بالداخل مع هنري وأصابه شيء ما |
| - Anne. Henry ile konuşmak istemiyorum. - Nerde bu? | Open Subtitles | أماه، أنا لا أود التكلم مع هنرى أين هو؟ |
| - Anne. Henry ile konuşmak istemiyorum. - Nerde bu? | Open Subtitles | أماه، أنا لا أود التكلم مع هنرى أين هو؟ |
| Henry ile beni, gecenin bir vakti uyandırıp birdenbire tatil diye ormandaki kulübeye götürdüğünüzde de bir şeyler yapıyordunuz, değil mi? | Open Subtitles | عندما ايقظتموني انا وهنري في منتصف الليل من اجل اجازة عرضية واخذتمونا الى تلك المقصورة بالغابة |