| Onu hücreye atalım. Cesetlerin hepsinden topluca kurtuluruz. | Open Subtitles | هيا لنأخذه إلي السرداب يمكننا أن نتخلص منهم جميعاً فى وقت واحد | 
| Shorty, Red ve Long Tom'u kiraladın, ben hepsinden daha çok çalışırım. | Open Subtitles | ، أنت قصير الشعر و أحمر الوجه و طويل القامة و أنا أستطيع القيام بالعمل أفضل منهم جميعاً | 
| Her sonsuz sayıda sonsuzluk dizisi için, hepsinden daha da büyük sonsuzluklar mevcut. | Open Subtitles | ولأي سلسلة مالانهايات غير منتهية، هناك مالانهايات أكبر منهم جميعاً. | 
| hepsinden yoruldum ve bıktım, seninle ilgili her şeyden. | Open Subtitles | لقد تعبت وسئمت من ذلك كله من أي شيء له علاقة بكِ | 
| hepsinden önemlisi olabileceğiniz en iyi anne-baba olabiliyor musunuz? | TED | و فوق كل شيء آخر، هل أنت أفضل والد أو والدة يمكن أن تكون؟ | 
| Bana yardım eden tek şeyde, hepsinden... daha üstün olduğumuz gerçeğidir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يجعلني أتماسك معرفتي بأننا أفضل منهم كلهم | 
| Sadece hepsinden kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن اتخلص منهن جميعاً فحسب اترين؟ | 
| Hayır, sorun değil. hepsinden öte, artık ürüne talep olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لا ، الآمر بخير بخلاف كل شيء الان نعرف انه مطلوب | 
| Bu insanlardan kendini daha küçük görme. Sen hepsinden iyisin. | Open Subtitles | لا تجعلين هؤلاء الناس يحبطونك انتى افضل منهم جميعاً | 
| Bu insanlardan kendini daha küçük görme. Sen hepsinden iyisin. | Open Subtitles | لا تجعلين هؤلاء الناس يحبطونك انتى افضل منهم جميعاً | 
| Harika birisin hepsinden daha iyisin. | Open Subtitles | ،أنت لطيف .كنت أفضل منهم جميعاً .لا تستمع لما يقولونه | 
| Bunun sayesinde hepsinden daha iyi olduğumu kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | وهذا يعطيني فرصة لإثبات أنني أفضل منهم جميعاً | 
| Yangın hakkında hepsinden daha çok şey biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم عن الحرائق أكثر منهم جميعاً | 
| Kıyafetler, kozmetik ürünler... hepsinden kurtul. | Open Subtitles | ... ملابس ، مستحضرات تجميل تخلص منهم جميعاً | 
| Ben onların hepsinden daha iyi bir suçlu olurdum. | Open Subtitles | استطيع القيام بجريمه افضل منهم جميعاً | 
| hepsinden öte, bazılarında veba belirtileri var. | Open Subtitles | وعلى رأس ذلك كله ، كثير منهم عليهم أعراض وباء الطاعون. | 
| Ama hepsinden önemlisi David'di, küçük oğlan, pek çok okula girmiş, hatta daha fazla ilişki yaşamıştı. | Open Subtitles | ولكن الأهم من ذلك كله كان هناك ديفيد الإبن الأصغر | 
| Banyodan yeni çıkmış ve hepsinden öte, bir kadın gibi kokuyorsunuz. | Open Subtitles | . لقد أخذتي حماماً ، و فوق كل ذلك رائحتكِ كامرأة تمليء المكان | 
| Ve hepsinden önemlisi güzel genç bir kadın ve sevgilisi birbirlerinin kollarına sarılmış, ölü bir şekilde yatıyorlar. | Open Subtitles | و فوق كل ذلك لدينا امرأة جميلة و عشيقها يرقدون موتى بين ذراعى بعضهما | 
| Yarı yaşındaki adamların yapmadığı tüm hataları yapmış, yaşamış ama hepsinden ders almış biri. | Open Subtitles | انه ارتكب كل الأخطاء التى لم يفعلها رجل في نصف عمره حتى الآن ولكنه، تعلم منهم كلهم | 
| Geri kalanların tümünü bir araya getirsen hepsinden daha fazla cesarete sahipsin. | Open Subtitles | لديك شجاعه أكثر منهم كلهم مجتمعين | 
| - Bahse girerim hepsinden daha güzelsinizdir. | Open Subtitles | -أراهن أنك كنت أكثر جمالاً منهن جميعاً | 
| hepsinden önce, bir polis memurunun görevi sırasında biraz korkusu olmalı. | Open Subtitles | بخلاف كل هذا , ينبغي لضابط الشرطة أن يخاف أثناء أداء واجبه |