| İş benim için her şeydi. Karım ve çocuğum için çalışıyordum. | Open Subtitles | العمل كان كل شيء لي لقد قمت به من أجل زوجتي و ولدي |
| O rekor benim için her şeydi. | Open Subtitles | لكنت توفيت ذلك الرقم القياسي كان كل شيء |
| O benim sahip olduğum her şeydi. | Open Subtitles | كانت كل شئ بالنسبة لي , كل ما لديّ |
| Adele Stackhouse benim için her şeydi. | Open Subtitles | أديل ستاكهاوس) كانت كل شئ بالنسبه لي) |
| Üç yıl boyunca, benim için her şeydi o. | Open Subtitles | لمدة ثلاث سنوات ، لقد كانت كل شيء بالنسبة لي. |
| Annem benim için her şeydi. | Open Subtitles | أمي كانت كل شيء بالنسبة لي |
| O her şeydi, ben değil. | Open Subtitles | لقد كان كل شيء الذي لم أحظى أنا بفعله |
| her şeydi ve hiçbir şeydi. | Open Subtitles | الذي كان كل شيء... وكان لا شيء |
| Benim için... her şeydi. | Open Subtitles | بالنسبة لي، كان كل شيء. |
| O anda Luke her şeydi. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، (لوك) كان كل شيء.. |
| O her şeydi. | Open Subtitles | لقد كان كل شيء |
| O benim için her şeydi. | Open Subtitles | كانت كل شيء بالنسبة لي. |
| O sahip olduğum her şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت كل شيء أملكه |
| Benim için her şeydi. | Open Subtitles | .لقد كانت كل شيء بالنسبة إليّ |