| Ama ben telefonda her şeyi duydum müfettiş bey. | Open Subtitles | ، لكني سمعت كل شيء أيها المفتش على الهاتف |
| Kulak misafiri oldum üzgünüm ama her şeyi duydum. | Open Subtitles | لقد كنت أتنصت ، آسفة ، ولكنني سمعت كل شيء |
| Eskiden burnumu her şeye sokmazdım bu yüzden her şeyi duydum. | Open Subtitles | لمأقلالكثيرحينذاك، ما يعنى أنـّي سمعت كل شيء. |
| Bana yalan söyleme. her şeyi duydum. Yatağın altındaydım. | Open Subtitles | لا تكذب علي فقد سمعت كل شئ , كنت تحت هذا الفراش |
| O sırada ben yatağın altında saklanıyordum. her şeyi duydum. | Open Subtitles | كنت مختبئاً تحت الفراش عندما حدث ذلك، سمعت كل ما حصل |
| -Kapa çeneni. Savcı erkek arkadaşınla ilgili her şeyi duydum. | Open Subtitles | سمعتُ كلّ شيء عن خليلكِ مساعد المدّعي العام. |
| Geçen hafta söylediğin her şeyi duydum ve sana katılıyorum. Bir şeyleri değiştirmeye... | Open Subtitles | اوكي استمعي سمعت كل شيئ قلتيه الآسبوع الماضي |
| Duvarda açtığım delikten her şeyi duydum! | Open Subtitles | سمعت كلّ شيء من احدى الفتحات التي صنعتها في الحائط |
| Karar vermek için duymam gereken her şeyi duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ كل ما أحتاج سماعه لأخذ قرار |
| Benim bildiğimi sanıyor mu bilmiyorum ama kavga ederlerken her şeyi duydum. | Open Subtitles | لا أدري إن كانت تعرف ما أفكر فيه، لكني سمعت كل شيء قبل أن يكفّوا عن الشجار. |
| Evet, hayvan balonlu adamla ilgili her şeyi duydum. | Open Subtitles | نعم، سمعت كل شيء عن الرجل صاحب الحيوانات المصنوعة من البالونات. |
| İyi. İnanmazsan inanma, ama her şeyi duydum. | Open Subtitles | حسناً , لا تصدقني لكني سمعت كل شيء |
| Telsizde her şeyi duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت كل شيء من خلال الجهاز اللاسلكي |
| McGee'nin anlattığı her şeyi duydum. "Gidin ve Amy Linden'i alın." | Open Subtitles | سمعت كل شيء قاله ماكجي - نذهب لجلب ايمي ليندن . |
| Hakkındaki her şeyi duydum Robert. | Open Subtitles | عندما هربت. سمعت كل شيء عنك، روبرت. |
| Senin ve küçük ruj fetişin hakkında her şeyi duydum. | Open Subtitles | سمعت كل شئ عنك وعن هوسك بأحمر الشفاه |
| Aptallık etme, Tim - her şeyi duydum ben. | Open Subtitles | لا تكن مغفلا يا تيم, لقد سمعت كل شئ |
| - Sanırım duymam gereken her şeyi duydum. | Open Subtitles | كلها على هذا الحائط وفي الصف السفلي أظنني سمعت كل ما أحتاج أن أسمعه |
| Pekala... duymam gereken... her şeyi duydum. | Open Subtitles | حسنا لقد سمعت كل ما أردت سماعه |
| Dün gece söylediği her şeyi duydum. | Open Subtitles | سمعتُ كلّ شيء قالتهُ الليلة الماضية عندما استيقظتْ. |
| Evet, her şeyi duydum. Gitmeye hazırım. | Open Subtitles | نعم , سمعتُ كلّ شيء وأنا جاهزة للذهاب |
| Söylediğiniz her şeyi duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت كل شيئ قلته |
| Nasıl bir cadısın kafanda ne gibi garip sesler duyuyorsun bilmiyorum ama ben her şeyi duydum. | Open Subtitles | ولا الأصوات الغريبة التي تصدح في رأسك، لكنّي سمعت كلّ شيء |
| Evet, Laura, söylediği her şeyi duydum. | Open Subtitles | نعم ، يا (لورا) ، سمعتُ كل ما قاله |
| Biri bana ateş etti. Şimdi her şeyi duydum işte. | Open Subtitles | اسمع، أنا فى ورطة شخص ما أطلق النار علىّ، الآن لقد سمعت كل شئ، اذهبى |