| Zaten her şeyi var. | Open Subtitles | إنه يمتلك كل شيء بالفعل |
| Zaten her şeyi var. | Open Subtitles | إنه يمتلك كل شيء بالفعل |
| Sizin gibi insanların her şeyi var ve köylülerin hiç bir şeyi yok. | Open Subtitles | أناس مثلكم، لديهم كل شيء. وفلاحيكم، لا شيء لديهم. |
| Bazılarının her şeyi var, ama eğlenemiyorlar. | Open Subtitles | لا أدري! بعض الناس لديهم كل شيء ولا يستمتعـون به. |
| Her şey. her şeyi var. | Open Subtitles | كل شئ , لديه كل شئ |
| Coudair haklı. Ona verebilecek hiçbir şeyin yok. Wheaton'ın her şeyi var. | Open Subtitles | كودير علي حق ، ليس لديك ما تمنحه لها ، ويتون لديه كل شيء |
| Onu merak etme.Odasında ihtiyaç duyabileceği her şeyi var. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن (ميغ) لديها كل شيء تحتاجه في غرفتها |
| Sayın Raza'nın her şeyi var, saygınlık, servet. | Open Subtitles | زارة انتي محظوظُة جداً. السّيد راز عِنْدَهُ كُلّ شيء. |
| Zaten her şeyi var. | Open Subtitles | إنه يمتلك كل شيء بالفعل. |
| - Onların her şeyi var. | Open Subtitles | لديهم كل شيء. |
| Conwaylerin her şeyi var. | Open Subtitles | آل (كوونواي) لديهم كل شيء |
| her şeyi var. | Open Subtitles | لديه كل شئ |
| her şeyi var. | Open Subtitles | N.لديه كل شئ |
| Lazar'ın, bu dünyada, eş hariç her şeyi var. | Open Subtitles | ليزر لديه كل شيء في العالم ماعدا عروس |
| Kızın her şeyi var, istediğini alabiliyor. | Open Subtitles | لديها كل شيء تحتاجه |
| Sayın Raza'nın her şeyi var, saygınlık, servet. | Open Subtitles | السّيد راز عِنْدَهُ كُلّ شيء. |