| Gezegenimizde her canlı aynı arzuyu paylaşıyor: | Open Subtitles | يتشارك كل مخلوق على كوكبنا في نفس الرغبة، |
| Dünyadaki her canlı bunu yaşar. | Open Subtitles | كل مخلوق حي في الأرض يمر عبر هذا التحول. |
| Ama gerçek şu ki, her canlı ölür, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكنها حقيقة كون جميع المخلوقات تموت أهذا صحيح ؟ |
| Bu, yaşayan her canlı için bir kamu spotudur. | Open Subtitles | هذا إعلان خدمة عامة نيابة عن جميع المخلوقات الحية |
| Burada yaşayan her canlı bir şekilde ona bağlıdır. | Open Subtitles | وتعوّل جميع أشكال الحياة عليه بطريقةٍ أو بأخرى |
| Dünyadaki her canlı hücrelerden oluşur ve hücreler sadece başka hücrelerden gelir. | Open Subtitles | كل شيء حي علي الأرض يتكون من خلية أو أكثر و الخلايا تأتي من خلية سبقتها |
| 20 kilonun üzerindeki her canlı yok olur. | Open Subtitles | انقرض كل مخلوق على اليابسة يزن أكثر من 50 طن. |
| Bu çember içinde yaşayan her canlı tahliye edilmeli. | Open Subtitles | كل مخلوق حيّ في هذه الدائرة من الضروري أن يُبعد. |
| - her canlı korku nedir bilir, efendim. - Size benimkini anlatayım o zaman. | Open Subtitles | ـ كل مخلوق حى يعرف الخوف يا سيدي ـ دعني اُخبرك بشأن خوفي ، إذن |
| Burada yaşayan her canlı bir şekilde ona bağlıdır. | Open Subtitles | وتعوّل جميع أشكال الحياة عليه بطريقةٍ أو بأخرى |
| Ve bu organizmaların tek tek her birinin, daha doğrusu yeryüzünde var olmuş olan her canlı şeyin bir ortak özelliği vardır. | Open Subtitles | و كل واحد من هذه الكائنات في الحقيقة كل شيء حي وجد على الأرض لديه شيء مشترك |
| her canlı doğa tarafından yazılmış ve evrimce düzenlenmiş bir başyapıttır. | Open Subtitles | كل شيء حي عبارة عن تحفة فنية مكتوبة بواسطة الطبيعة ومعدلة عن طريق التطور |
| Gördüğün üzere, yaşayan her canlı kumsaldaki her bir kum tanesi gökyüzündeki her bir yıldız, birbirine karışık nedensellik ağları ile bağlı. | Open Subtitles | اترى كل شيء حي كل ذرة رمل على الشاطيء كل نجمه في السماء... |