| Bu lanet Owens kadınına aşık olacak her erkek içindi. | Open Subtitles | لعنة تصيب أي رجل يتجاسر ويقع بحب أمرأة من أسرتنا |
| Sana güvenmediğimden değil, ama benim yaşımda âşık olunca... kadınına bakan her erkek açık bir tehdit. | Open Subtitles | ليس الأمر أنّني لا أثق بكِ، لكن عندما كنتِ حبّ عمري، كلّ رجل يتمعّن بالنظر إلى المرأة يُعتبر تهديد |
| Koca memeler, küçük ayaklar. her erkek için 1. kalite. | Open Subtitles | صدر كبير مع قليل من الشحم تؤثر على كل الرجال |
| Çıktığım her erkek, er ya da geç neden hastanelik oluyor? | Open Subtitles | لماذا كل شخص أقوم بمواعدته ينتهي به الأمر في هذا المستوصف؟ |
| Adını öğrenmek isteyen her erkek bunu mu yaşıyor? | Open Subtitles | أمن الضرورى على كل شاب خوض كل هذا لمعرفة إسمك؟ |
| O ne yapacak? her erkek ağız dalaşına girmeye meraklı değildir. | Open Subtitles | ماقم به هو ما لايبدي جميع الرجال أي قلق للقيام به |
| Kadını olan her erkek.. ..çoçuğu olan her kadın birbirinden ayrıldı. | Open Subtitles | أي رجل كانت لديه امرأة أية امرأة لديها طفل تم فصلهم |
| Yani, yarı çıplak bir cine sahip her erkek çamaşırından daha çok kadınıyla uğraşır. | Open Subtitles | أعني أي رجل نصفه عاري جعلها تفعل شيئا أصعب من الغسيل |
| Sizin gibi güzel bir kadını kaybeden her erkek ateş suyuna düşerdi. - Gördünüz mü? Bob oradaydı. | Open Subtitles | أعنى خسارة محاربة جميلة مثلك يوصل أي رجل إلى ماء مغلى |
| İçeri girdiğimde her erkek beni keserdi. | Open Subtitles | كلّ رجل هناك كان يحدّق بى عندما ادخل المطعم. |
| her erkek mahremiyet ister. Bazısı diğerlerinden fazla ister. | Open Subtitles | يحتاج كلّ رجل لخصوصيّته، والبعض يحتاجها أكثر من الآخرين |
| Onlardan bu gezegende çok var sanıyordum ama karşılaştığım her erkek insan çıktı. | Open Subtitles | كما تعرفين، ظننت أنه سيكون الكثير منهم على هذا الكوكب، لكن كلّ رجل قابلته، كان إنساناً. |
| Hoşçakalın bay Graham. her erkek dürüst değildir. | Open Subtitles | الوداع سيد جراهام كل الرجال ليسوا مخلصين |
| Ve her erkek, kadın ve çocuk bize teslim olmaktansa, ölmeyi tercih edecektir. | Open Subtitles | و كل الرجال و النساء و الأطفال سيضحون بحياتهم قبل أن يتخلّوا عنها لأجلنا |
| her erkek kendini, her zaman her kadına sahibiymiş görür. | Open Subtitles | كل الرجال لايأخذون كل النساء بجدية طوال الوقت |
| her erkek, eşcinsel olsun olmasın; | Open Subtitles | كل شخص, منحرف او مستقيم ،أمير، فقير، ملوك |
| Bir süredir evli olan her erkek genç bir çıtır istediğini düşünür. | Open Subtitles | أعني، كل شخص يكون متزوجا لفترة طويلة يريد فتاة شابة ومثيرة |
| her erkek seninle birlikte olmak istiyor. İstediğin her şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | كل شاب يريد أن يواعدكِ يمكنكِ أن تفعلي ماتشائين |
| İlk şey, her erkek hata yapar. | Open Subtitles | أول شيء يجب أن تعرفه أن جميع الرجال يخطئون |
| Aklı başında her erkek seninle olmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | اي رجل يمتلك عقلا حكيما.. سوف يفتخر لكونه معكِ |
| 1841'den önce, ailedeki her erkek bu yere katıIdı. | Open Subtitles | منذ عام 1841, كل رجل في عائلتي جاء إلى هذه المدرسة |
| Listede boyu bir seksenden uzun olan her erkek olay sırasında ne yaptığını kanıtlamak zorunda. | Open Subtitles | نحتاج لحجج غياب لكلّ رجل أطول من 6 أقدام على تلك القائمة |
| Savaş zamanında her erkek ülkesi için fedakârlıklar yapmaya hazır olmalıdır. | Open Subtitles | كُل رجل يجب أن يستعد ...ليُقدم التضحية فى سبيل وطنه فى وقت الحرب... |
| Yani her erkek bir kızdan hep aynı şeyi mi ister? | Open Subtitles | أتقصد أن كل رجل يريد نفس الشيء من الفتاة ؟ |
| - Sırf güzelsiniz diye her erkek sizinle yatmak istiyor sanıyorsunuz. | Open Subtitles | فقط لأنكِ جميلة، تعتقدي أن كل رجُل يُريد ممارسة الجنس معكِ |
| Çok çekiciymiş, çok ama çok uzunmuş büyük küçük her erkek onu severmiş. | Open Subtitles | دا كانت جداً جداً خجوله كانت جداً جداً فارعة الطول و كل الصبيّة أحبوها |
| Bence her erkek, kardeşinin bakıcısı olmayı ve karşılığında bakılmayı ister. | Open Subtitles | أعتقد أن كل رجل يتوق أن يكون حارس أخيه و أن يجد من يعتنى به فى المقابل |
| Yani, her erkek, annesinin ona gay pornosu almak istediğini söyleyemez. Evet. | Open Subtitles | أعني، لا يستطيع أي فتى أن يقول أن أمه إستئجرت وبرغبتها فلم إباحي له |