| her insan için reddedilemeyecek tek gerçek vardır. Ölmek için doğarız. | Open Subtitles | هناك حقيقة واحدة يعرفها كل إنسان بأنه وُلد وأنه سوف يموت. |
| Aslında her insan, kilogram başına Güneş'ten 6000 kez daha çok ısı üretebilir. | Open Subtitles | في الواقع ، كل إنسان يولّد حرارة 6000 مرّة اكثر من الشّمس للكيلوجرام. |
| Bence her insan -- hepimizin genetik alt yapısı farklı, hepimizin ayrı hayatları var. | TED | وأعتقد أن كل إنسان ، بل جميعنا نملك خلفياتٍ جينيةٍ مختلفة ، و كلٍ منا يملك حياةً متفرّدة. |
| her insan aşkı bildiğini sanır aşk, öğrendiğimiz üzere, bir gizemdir. | Open Subtitles | كل رجل يظن أنه يعرف الحب الحب الذي تعلمناه هو لغز |
| Alışılmadık biçimde uzun olan her insan için ortaya atılan ilk açıklama bu. | TED | كل شخص كان طويلا بشكل غريب، يكون هذا التفسير الأول الذي يخطر ببالنا. |
| Yeterince voltaj ile her insan ve zombi aciz duruma düşebilir. | Open Subtitles | ما يكفي الكهرباء لتَذلُ أيّ رجل أَو زومبي. |
| Üzerinde sevdiğimiz herkes, tanıdığımız herkes, duyduğumuz herkes var, her insan hayatını bu noktada geçirdi. | TED | فوقها ، يوجد كل من تحب، كل من تعرف، و كل من سمعت عنه في حياتك و كل إنسان عاش منذ وجدت البشرية. |
| Öyle veya böyle, iyisiyle kötüsüyle her insan eşsizdir. | Open Subtitles | لكن كل إنسان مميز، سواء كان للأحسن أو الأسوء. |
| En bayağı hayalleri bile, bu dolar yeşili altın süslemeli fantezilerle cilalarsın, tâ ki her insan, gözü yükseklerde bir imparator kendi kendisinin tanrısı olana dek. | Open Subtitles | حتى أحلامه المملة يزينها بأحلام ذهبية حتى يصبح كل إنسان إمبراطوراً طموحاً يصبح مثله الأعلى أين سيذهب من هذا الطريق؟ |
| Hayır. her insan hareketlerinden sorumlu tutulmak ister mi? | Open Subtitles | كل إنسان مِنْ الضروري أَنْ يَكُونَ مسؤولاً عن تصرفاتهم؟ |
| İyi bir neden için savaşan her insan kahramandır, Kristian. | Open Subtitles | . كل إنسان يحارب من أجل الخير يكون بطلاً ، كريستيان |
| her insan yanılabilir, hatta İncil'deki, hayatını kendilerine bakarak düzenlediğin baş örnekler bile işi berbat edebilir | Open Subtitles | كل إنسان معرَّض للخطأ وحتى الأناس الذين هم القدوة العليا |
| her insan, ruhunu dostlarına açmakla, her şeyini diğerleriyle paylaşmakla mükelleftir. | Open Subtitles | كان المطلوب من روح كل رجل منا أن يتجول في الخارج بين رفقائه |
| Bir seçim yapmak gerekir. her insan yapar. | Open Subtitles | . يجب عليك أن تقوم بهذا الخيار ، كل رجل عليه |
| Bence her insan kazanmak için kullanabildiği bir akla sahip olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أن كل رجل يحتاج إلى قائد ليكون بارعاً |
| Ismini bildigimiz her insan bunun içinde bir yerlerde yasadi. | Open Subtitles | كل شخص سمعنا عنه ابداً يعيش في مكان ما هناك. |
| Günlük 1 doların altında para ile yaşayan her insan için bir medya haberi istiyorum. | TED | أود وسيلة إعلامية من أجل كل شخص على هذا الكوكب الذي يعيش علي أقل من دولار واحد يومياً. |
| Ben de her insan gibi bunun keyfini sürüyorum. | Open Subtitles | -{\cH9CFFFE}.. أنا أستمتعُ بها بقدر أيّ رجل |
| Sonra her insan saati için daha çok çelik oldu her insan saati için daha çok tekstil her insan saati için daha çok otomobil ve bugün her insan saati için daha çok yonga her insan saati için daha çok alet. | Open Subtitles | كان ذلك فجر العصر الصناعي. ثم أصبحت ساعة عمل لكل رجل أكثر صلابة. وساعة عمل لرجل واحد مزيد من المنسوجات |
| her insan hakları mücadelesinde adil bakış açısını gerçeklerden yıllar sonra görmeyi başarabiliyoruz. | Open Subtitles | في كلّ نِزاعات الحقوق المدنية نحنُ فقط القادرينَ على... تمييز وجهة النظر العادلة بعدَ سنواتٍ من الحادثة |
| her insan kendi bireysel yorumunu getirdi ve bu deneyin sonucu olarak; Rotterdam' daki insanların da yüksek oranda işbirliği içinde olabileceği düşünüldü özellikle bira verilirse. | TED | قام كل فرد باستحضار تفسيره الخاص به كانت نتائج التجربة أن ساكني رورتردام شديدي التعاون خصوصاً عندما يُعطَون البيرة. |
| "her insan kendi kaderinin zanaatkarıdır." | Open Subtitles | "كل رجلٍ حرفيٌ ماهر لصنع ثروته الخاصه" |
| Birincisi, her insan bir yuvası olsun ister. | Open Subtitles | حسنا هذا شئ كل أنسان سوي يريده |