| Bütün yapman gereken tanıştığın her kıza karşı böyle kendine güvenmen. | Open Subtitles | كل ماعليك فعله ان تكون واثقاً مع كل فتاة تقابلها |
| Hayır, hayır her kıza gerek yok. O listeden Peyton'u, Brooke'u ve kız kardeşimi çıkarabilirsin. | Open Subtitles | لا,لا,لا أعتقد أنه يجب أن تكتب كل فتاة كنت معها يمكنك أن تشطب بروك وبايتون |
| Ortalıkta fink atıp dişlerini ya da kim bilir nerelerini kasabadaki her kıza geçiriyorsun ama ben döndüğüm an onu tutukluyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | كنت تجول الأنحاء تغرز أنيابك في من يدري ماذا أيضا، في كل فتاة في البلدة. لكن حالما أتخطاك أنا، تعتقله؟ |
| Buradaki her kıza sahip olabilirim. | Open Subtitles | يمكن ان احصل على اي فتاة هنا. |
| Ona nazik davranan her kıza aşık oluyor. | Open Subtitles | يقع في حب اي فتاة تكلمه بلطف |
| Çamaşırhaneci Çinli bize dava açıyor. Revüdeki her kıza borcumuz var. | Open Subtitles | متجر الغسيل والكي الصيني سيقاضينا كما ندين بالمال لكل فتاة معنا في الفريق |
| Bak, bu dörtleme milyarlarca dolar kazanacak ve senin sesin onu işiten her kıza ilham verecek. | Open Subtitles | انظري , هذه الرباعية ستجني مليارات الدولارات وصوتك سيصبح الصوت الذي يلهم كل فتاة تسمعه |
| o yaşta, oğlamlar her kıza aşık olurlar. | Open Subtitles | عند هذا السن، الفتيان يقعون في حب كل فتاة. |
| Tek dediğimiz neden siktiğin her kıza âşık olduğunu anlamadığımız. | Open Subtitles | انظر، كلّ ما نقوله هو أنّنا لم نفهم لماذا تقع في حبّ كل فتاة تضاجعها ؟ |
| Ve eğer istersen Miami'deki her kıza senin kızlardan hoşlandığını söylerim. | Open Subtitles | واذا كنت تريد , سوف اخبر كل فتاة في ميامي .. .. انك تحب الفتيات . |
| Bunu her kıza yapıyor musun yoksa... | Open Subtitles | هذا ما كنت محرجا حول كل فتاة أو.. |
| Şimdi, tanıdığımız hiç kız olmayabilir, ama matematik biliyoruz eğer okuldaki her kıza çıkma teklif edersek içlerinden iki tanesi baloya bizimle gelmek zorundalar. | Open Subtitles | قد لا نعرف الفتيات,ولكنا نعرف الرياضيات ولو سألنا كل فتاة فى المدرسة الاحصائيات ستكون,أن اثنين منهم لابد وأن يذهبن للحفل الراقص معنا |
| Onarıcı adalet programı oluşturmanın yanında her kıza, kriz anında gidebileceği en az bir öğretmen sağlayarak öğrenci öğretmen ilişkilerini iyileştirdiler. | TED | علاوة على تأسيس برنامج عدالة إصلاحي، قاموا بتحسين العلاقات بين معلميهم وطلبتهن عن طريق ضمان أن لدى كل فتاة على الاقل شخص بالغ في حرم المدرسة مما يمكنها الذهاب إليه/ـها في حالة تعرضها لأزمة. |
| her kıza iş atıyordu, zavallı. | Open Subtitles | إلى كل فتاة جاءت إلي الوكالة |
| Tüm kötü deneyimleri unutmak için bir yol bulmaya çalışıyorum ve en azından iyi birini bulmaya, haliyle bu stüdyoya gelen her kıza... her aktrise, her mankene çıkma teklif ediyorum. | Open Subtitles | انني احاول ان اجد طريقة لكي انسى جميع هذه التجارب السيئة... واجد لنفسي على الاقل تجربة جيدة لــذا... كل فتاة تخطي الى الاستوديو |
| her kıza. | Open Subtitles | كل فتاة |
| İşte bu yüzden o kapıdan içeriye giren her kıza burasının diş fırçalarını bırakabilecekleri bir yer olmadığını iyice anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لهذا أوضح ذلك كوضوح الكريستال لكل فتاة تعبر هذا الباب هذا ليس مكان لترك فرشة الأسنان |
| her kıza 1400 baz puanı ver. | Open Subtitles | التقيـيم الأساسي لكل فتاة هو 1400 |