| Bu yüzden bence yemekleri birleştirip her odanın temsilcisi yemekleri toplamalı... - Sen kimsin ulan? | Open Subtitles | لذا أقترح بأن نضع لجنه وبها ممثل من كل عنبر... |
| Dinleyin, sadece her odanın bir kişiyi gömmesini istiyorum, tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | إستمعوا... لا أريد التجادل في هذا أنا فقط أريد دفن هؤلاء الناس ومن العدل أن كل عنبر يتولى أمر جثه وبذلك سينتهي العمل بسرعه، حسناً؟ |
| Duvarlar aynıydı, mobilyalar da, her odanın da aynı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | الجدران هي نفسها الأثاث الأمر الذي جعلني ألاحظ أن في كل غرفة |
| her odanın genişliği, benim oturma odam kadar. | Open Subtitles | أنا أقصد أن كل غرفة كانت بحجم غرفة الإستقبال بمنزلى |
| Çünkü o pislikler her odanın her televizyonunda bunları oynatıyorlar. | Open Subtitles | لان هذا الشي شغال لديهم على كل شاشة في كل غرفة من غرفهم |
| her odanın uzak duvarında bunlardan biri olmalı. Bunlar hazır olunca Tom açıları bükebilecek. | Open Subtitles | اريد واحدة من هذه في كل غرفة بجانب المدفأة وسيثبت توم الزوايا ما ان تضعها |
| Onlar -- tipik olarak her odanın tepesinde bir adet duy olurdu. | TED | هم سوف - كل غرفة تزوَّد بمقبس للمصباح الكهربائي في أعلاها. |
| Ve her odanın zeminine gümüş dolarlar döşettirdi! | Open Subtitles | ووضع دولارات فضية على أرضية كل غرفة |
| Evet, Four Seasons'da mesela. her odanın kasası var. | Open Subtitles | أجل ، مثل فندق (فور سيزونز) كل غرفة بها خزانتها الخاصة |
| - her odanın kendi telefonu var. | Open Subtitles | هناك هاتف في كل غرفة |
| Şimdi, her odanın bizim "atış" dediğimiz şeye erişimi var. | Open Subtitles | "كل غرفة بها إتصال لما نسميه "شووت |