| En üst seviyede, dünyanın her yerinden gelen seçilmiş filmler yer alıyor. | Open Subtitles | عند المستَوى الأعلى هناك الإنتقاء الرسّمي، أفلام تنتقّى من جميع أنحاء العالم |
| Dahası, her dokuz haftalık kursta bir, yeni bir sınıf arkadaşıyla tanışıyorlar, dünyanın her yerinden gelen yepyeni bir dizi öğrenci. | TED | و علاوة على ذلك، لكل خطة دراسية من 9 أسابيع، يقابلون نظيراً جديداً مجموعة جديدة كلياً من الطلاب من جميع أنحاء العالم. |
| Ve Afrika'daki bütün genç öğrencileri, dünyanın her yerinden gelen öğretim elemanları ile bir araya getirelim ve onlara mükemmel bir eğitim vermeye çalışalım. | TED | و لنوظف طلابا من جميع أنحاء إفريقيا و لنجمعهم بمحاضرين من جميع أنحاء العالم و لنحاول إعطائهم تعليما رائعا |
| Burası dünyanın her yerinden gelen oyuncularla dolacak. Harika. | Open Subtitles | هذا المكان سينغمر بلاعبين من جميع انحاء العالم |
| Burada dünyanın her yerinden gelen güzel bir grup var. | Open Subtitles | انها مجموعة رائعة هنا من جميع انحاء العالم |
| Korundu, sergilendi ve dünyanın her yerinden gelen neredeyse 5 milyon ziyaretçi tarafından görüldü. | TED | هو الآن محفوظ ويُعرَض، وقد شاهده حوالي خمسة ملايين زائر من حول العالم. |
| Kore'nin her yerinden gelen çocuklar burada barınıyor, ve rahip onların uygun aileler bulmasını sağlıyordu. | TED | كان لديه أطفالا من جميع أنحاء كوريا يعيشون هناك، وكان يجد عائلات لهؤلاء الصغار. |
| Şu elimdeki zarflarda... ülkenin her yerinden gelen 8.000 dolar var. | Open Subtitles | لدي هنا حوالى 8,000 دولار في هذه الرسائل مرسلة إلى مكتبى مرسلة من جميع أنحاء البلاد |
| Dünyanın her yerinden gelen kodamanlara benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنهم اشخاص مهمين من جميع أنحاء العالم |
| Dünyanın her yerinden gelen mektup var, hepsinde farklı adresler yazıyor. | Open Subtitles | الرسائل هي تقريباً من جميع أنحاء العالم، هناك عناوين مختلفة |
| Bu çayırlar yağmur mevsiminde su altında kalıyor ve kıtanın her yerinden gelen kuşlara kucak açıyor. | Open Subtitles | في موسم الأمطار, هذه المراعي تفيض بسرعة, و تتلاقى الطيورهنا من جميع أنحاء القارة. |
| Kıtanın her yerinden gelen kuşların rotası Atlas Okyanusuyla Büyük Okyanusu bağlayan yapay su yolu Panama Kanalında kesişiyor. | Open Subtitles | الطيور من جميع أنحاء القارة تتلاقى عند قناة بنما, وهو ممر مائي اصطناعي يصل المحيط الهادئ بالأطلسي. |
| Ülkenin her yerinden gelen insanlar var. | Open Subtitles | هناك أناس قادمون من جميع أنحاء البلاد |
| Pie, Boston limanında dünyanın her yerinden gelen balıklarla kaynaşabilir. | Open Subtitles | في ميناءبوسطن، باى يمكن أن يقابل سمك من جميع أنحاء العالم! |
| Olimpiyatlarda 17 gün boyunca, dünyanın her yerinden gelen 7,000 ziyaretçinin hepsi ayrı ayrı ışıklandırmayı kontrol etti, C.N kulesini'den, parlamentoya ve Niagara şelalesine kadar düşünce güçleriyle kontrol ettiler, 3,000km uzaklığa kadar. | TED | طوال 17 يوما في الالومبياد، 7000 زائر من جميع أنحاء العالم قام كل واحد منهم بالتحكم في الاضاءة من برج المراقبة والإتصال، إلى البرلمان و شلالات نياجرا مباشرة باستخدام عقولهم على امتداد البلاد، على طول 3000 كيلومتر. |
| Dünyanın her yerinden gelen, turistlerin işaretlenmemiş ve izi sürülemez paraları Merkez Bankası tarafından toplanıp sevgiyle sarmalanıyor. | Open Subtitles | اموال السواح الامريكان غير المعلمة والغير قابلة للتتبع تجمع بمحبة وحنان من قبل المصرف المركزي من جميع انحاء العالم |