| Ve şimdi babana her zamankinden çok ihtiyaç duyduğunu görüyorum. | Open Subtitles | أرى الآن أنك تحتاج والدك أكثر من أي وقت مضى |
| Senin de bana her zamankinden çok ihtiyaç duyduğunu görüyorum. | Open Subtitles | وأنا أرى أنك تحتاجني الآن أكثر من أي وقت مضى |
| Küfretti çünkü. Bu yıl her zamankinden çok şaperon çağırdı. Olamaz. | Open Subtitles | لأنها وضعت مرافقين أكثر من أي وقت مضى لا ، مستحيل |
| Şu an, her zamankinden çok daha iyimser olduğumu itiraf edeyim. | Open Subtitles | ولكن الان اود ان اخبرك بأننى متفائل اكثر من اى وقت مضى. |
| Yardımınıza her zamankinden çok ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لمساعدتك أكثر من قبل |
| Bu kadın, elli yıldır bana katlanıyor ve onu her zamankinden çok seviyorum. | Open Subtitles | هذه الإمرأة مضت معي أكثر من خمسة عقود وأنا أحبها الآن أكثر مما مضى شكراً عزيزي |
| Noel'de onları ziyaret etmeyi her zamankinden çok istiyorum. | Open Subtitles | أفكّر أكثر من أيّ وقت مضى أن علينا زيارتهم بعيد الميلاد. |
| Zor zamanlarda, kadınların görkeme her zamankinden çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | في الأوقات الصعبة, السيدات تحتاج الرونق أكثر من ذي قبل. |
| Mesleki açıdan ilişkilere her zamankinden çok ihtiyacınız var. | Open Subtitles | ومهنيا , اشعر انك تحتاج للعلاقات الان اكثر من اي وقت مضى. |
| her zamankinden çok çalışacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | نحن نعمل بأقصي طاقتنا أليس كذلك؟ |
| Ne oldu? İnsanların çevirecekleri entrikalardan, her zamankinden çok korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى الآن, أكثر من أي وقت مضى من مكائد الرجال |
| Galaksideki potansiyel düşmanlarımız hakkında söylediklerin doğruysa, bu gelişmiş silahlara her zamankinden çok ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إذا ما تقولة حقيقي حول العدو المحتمل في مجرتنا نحن نحتاج السلاح المتقدم أكثر من أي وقت مضى |
| Çok yakın bir zamanda, size neyle karşı karşıya olduğunuzu ve neden Hammond ve SG-1'e şu an neden her zamankinden çok ihtiyacımız olduğunu anlamanızı sağlamak için buradayım. | Open Subtitles | ولكن في المستقبل القريب أنا هنا لأدعك تعلم مالذي انت بصدده ولم نحن بحاجة لـ هاموند و إس حي 1 أكثر من أي وقت مضى |
| Ayak oyunlarının ve planların, saray ve Kral üzerindeki etkisinden, her zamankinden çok korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى الآن, أكثر من أي وقت مضى من المؤامرات حول البلاط والملك |
| Elbette başka bir yerde denemekte özgürsünüz ama tahılı her zamankinden çok daha iyi bulacağınıza inanıyorum. | Open Subtitles | بالطبع ، مرحب بك لتجربته في مكان آخر لكني أعتقد أنك ستجد الحبوب جيدة أكثر من أي وقت مضى |
| Şu an bu anlaşmazlıkları çözmeye her zamankinden çok ihtiyacımız var. | Open Subtitles | الآن أكثر من أي وقت مضى نحتاج لحل هذه الصراعات. |
| Bize şimdi her zamankinden çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | وهي في حاجة لنا الآن أكثر من أي وقت مضى. |
| Şu an, her zamankinden çok daha iyimser olduğumu itiraf edeyim. | Open Subtitles | ولكن الان اود ان اخبرك بأننى متفائل اكثر من اى وقت مضى. |
| Şimdi kardeşlerine her zamankinden çok ihtiyacın var. | Open Subtitles | -والآن ستحتاج أخوتك أكثر من قبل |
| Sana her zamankinden çok ihtiyacı var, Zoey. | Open Subtitles | إنها تحتاج إليك يا زوي الآن أكثر مما مضى |
| Üstelik şimdi babamı her zamankinden çok özlüyorum. | Open Subtitles | ما عدا إنّني اِشتقتُ لوالدي... أكثر من أيّ وقت مضى |
| Bana her zamankinden çok ihtiyacı vardı, ama aramıza bir şey girdi. | Open Subtitles | "كان بحاجة ألي أكثر من ذي قبل لكن شيء ما نشأ بيننا" |
| Pablo'nun paraya her zamankinden çok ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | كان بابلو في حاجة إلى مزيد من المال اكثر من اي وقت مضى |
| her zamankinden çok çalışacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | نحن نعمل بأقصي طاقتنا أليس كذلك؟ |