| Hatırlar mısınız bir gün onlara ulaşır umuduyla hiç bilmedikleri bir Tanrının heykelini yapmışlardı? | Open Subtitles | هل تتذكر لقد بنى الإغريق تمثالاً لإله لا يعرفونه آملون يوماً ما أنه سيحضر إليهم |
| Neden ayakkabıcı cinin buzdan heykelini isteyeyim? | Open Subtitles | لماذا أُريدُ أن أكون تمثالاً ايرلندياً خبيثاً؟ أنا لست ايرلندية |
| Cüce heykelini tekmelemek, bir insanın karakteriyle ilgili çok şey söyler. | Open Subtitles | التمثال المرفوس يعبر كثيرا عن شخصية الرجل |
| Kanserli çocukların, hepsinin heykelini dikemezsin. | Open Subtitles | فتية السرطان هؤلاء ليسوا كلهم يستحقون تماثيل |
| Çılgın beyazlar onun bir heykelini diktiler. | Open Subtitles | الناس البيض المجانين "قد شيدوا له تمثالا |
| Şirket gezisinde sarhoş olmanı ve bir buz heykelini devirmeni unutmak zor. | Open Subtitles | من الصعب نسيانك وأنت ثملة في منتجع الشركة وتطرقين على ثلج النحت |
| Meydana heykelini diktirebilirsin vali bey. | Open Subtitles | يمكنك أن تحظى بتمثال لنفسك في ساحة المدينة .. |
| Sven Maris'in buzdan heykelini bitirmiş ve Maris biraz kilolu yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | أنهىَ سفين نحت ثلجِ ماريس، و هي تُقنَعُ بأنّها تَنْظرُ قليلاً هبي. |
| O çok heybetli, senin bronz bir heykelini yaptıracağım. | Open Subtitles | إنه فى غاية الضخامة، سأنحت تمثالاً له من البرونز |
| O barı dağıtmak isteseydim bu kilisenin heykelini kullanır mıydım? | Open Subtitles | لو أردت تدمير تلك الحانة، هل سأستخدم تمثالاً من هذهِ الكنيسة؟ |
| Kendisinin, üzerine iğne geçirilmiş mumdan bir heykelini bulmayı umuyor. | Open Subtitles | إنه توقع أن يجد تمثالاً من الشمع لنفسه مع مشبك مغروز فيه |
| Bir manastırdaki Buda heykelini görmeyi kafasına takmıştı. | Open Subtitles | -هذا صحيح لقد أخذه أحد الحجاج -من أجل أن يرى تمثالاً لبوذا في الدير |
| Hastane büyük ihtimal bir gün senin heykelini dikecektir. | Open Subtitles | ربّما يبني لك المستشفى تمثالاً يوماً ما |
| Seni severim bilirsin. Senin altın heykelini dikeceğim! | Open Subtitles | تعلم بأنني مولعٌ بك، يتعين عليّ أن أصنع تمثالاً لك من ذهب! |
| Efendi Cho, bu muhteşem Anka heykelini gelecekte ki başarımızı sembolize etmesi için yaptık. | Open Subtitles | لورد تشو, صنعنا هذا التمثال العظيم للعنقاء الطائرة كمثال عن المستقبل المشرق بالنجاح. |
| Biliyorsunuz, Musa heykelini yaparken, sonunda çekicini alıp Hz. Musa'ya attığı söylenir -- aslında altında küçük bir çentik görülebilir -- ve şöyle demiş, yani bağırmış "Perché non parli? Neden konuşmuyorsun?" | TED | فكما تعرفون ، عندما نحت مايكل أنجلو تمثال موسى ، يقال أنه في النهاية أخذ المطرقة ، ورماها على التمثال -- وتستطيعون رؤية هناك قطعة صغيرة مفقودة في الأسفل -- عندها صرخ قائلاً ، " لماذا لا تتكلم ؟ " |
| Amerikalılara şükranlarını göstermek için Eisenhower'ın heykelini bile dikmişler. | Open Subtitles | وأنهم كانوا يحملون تماثيل ايزنهاور ولافتات تشكر الأميركان |
| 6 ay önce Roma'daki Süleyman heykelini çalmaya çalışanlar, yine siz miydiniz? | Open Subtitles | هل انت الشخص الذي كان يحاول سرقة تماثيل سالوم من روما في الاشهر الستة الماضية؟ |
| Muhtemelen heykelini de yaparlar. | Open Subtitles | انهم سوف ربما يصنع تمثالا من أنت. |
| Pekâlâ, buz heykelini kim buhar ızgarasının üstünde bıraktı? | Open Subtitles | حسنا، الذين غادروا النحت الجليد صر على البخار؟ |
| Özgürlük heykelini patlatan bombayla. | Open Subtitles | ذلك الأنفجار الذي أطاح بتمثال الحرية |
| Bu şeyler Dünya'nın her yerinde var. Rushmore Dağı'na bile heykelini yaptırmış. | Open Subtitles | تلك الأشياء في كل مكان في العالم حتى أنه نحت صورته على جبل راشمور |
| Ben Disneyland'ı ve özgürlük heykelini görmek için ölüyorum. | Open Subtitles | انني اموت شوقاً لارى ديزني لاند وتمثال الحرية |
| Mermerden heykelini mi yaptırdın? | Open Subtitles | هل هذا تمثال رخامي لك؟ |
| Çabuk gel, haberlerde heykelini göstermek üzereler. | Open Subtitles | تعال ، إنهم على وشك إعلان رفع الستار عن تمثالك في الأخبار |
| Bunun bir heykelini yapmalılar. | Open Subtitles | أنت محق يجب أن يكون هناك معلماً تذكارياً لهذا |