| Onu buraya, bana getirmenizi istiyorum, ölü veya canlı hiç fark etmez! | Open Subtitles | أريدكم أن تحضروه إلى هنا حياً أم ميتاً، لا فرق. |
| Onu buraya, bana getirmenizi istiyorum, ölü veya canlı hiç fark etmez! | Open Subtitles | أريدكم أن تحضروه إلى هنا حياً أم ميتاً، لا فرق. |
| İster benimle gelip kürek çekmeme yardım edersin, ister burada kalırsın. Açıkçası, benim için hiç fark etmez. | Open Subtitles | أو يمكنكِ البقاء هنا، بصراحة، لا فرق في ذلك عندي |
| Sol kanatta oynayabilir. Sağ kanatta oynayabilir. hiç fark etmez. | Open Subtitles | يدور بسرعة لليسار واليمين هذا لا يشكل أي فرق |
| hiç fark etmez. | Open Subtitles | هذا لا يشكل أي فرق |
| Gerçek olması ya da götünden uydurman hiç fark etmez. | Open Subtitles | فهي تنتصرّ بكل مرة لا يهم إن كانت ثقةً صادقة أم مزيفة |
| Gözünün rengi siyah olsun, mavi olsun hiç fark etmez. | Open Subtitles | "لا يهم إن كانت العيون سوداء أم زرقاء" |
| Benim veya başkasının, hiç fark etmez. | Open Subtitles | لا فرق بين قتل زوجتي أو قتل أي أحد |
| Kız olsun, oğlan olsun, hiç fark etmez. | Open Subtitles | أولاد ، بنات لا فرق بالنسبةِ لى |
| Sana söyledim, benim için hiç fark etmez. | Open Subtitles | قلت لك, لا فرق عندي |