| Yani senin için endişelenmesini istemiyorum. Hele hele sana özenmesini hiç istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يكون قلقًا بشأن وبالتأكيد لا أريده أن يقلدك |
| Ayrıca, piyano derslerini kaçırmasını da hiç istemiyorum doğrusu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني لا أريده أن يتغيب عن دروس تعليم البيانو |
| Hoşuma gitmesini istemiyorum. Bunun olmasını hiç istemiyorum. | Open Subtitles | ،لا أريده أن يروق لي لا أريده مطلقاً |
| Sanırım o kadar iyi atış yapmamın sebebi Emily'nin beni bu akşam Bernard ile dışarı çıkmaya zorlaması ama hiç istemiyorum. | Open Subtitles | كنت أهدف جيداً لأن إيميلي تجعلني أذهب إلى موعد الليلة مع بيرنارد وأنا لا أريد الذهاب |
| Kara delikti ve hayatımda öyle bir şeyi bir daha hiç istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أيّ شيء كذلك أبدًا مجددًا في حياتي |
| Aslında bitmesini hiç istemiyorum. | Open Subtitles | .انا نوعا ما لا أريده ان ينتهي |
| Ti'nin beni çalıştırmasını hiç istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يدربني على الاطلاق |
| Diğer yarısı sende kalsın. Zaten hiç istemiyorum. | Open Subtitles | خذ النصف لا أريده على أية حال |
| Gitmesini hiç istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يذهب |
| Bunu yapmayı hiç istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن ألعب |
| Ve senden ayrılmayı hiç istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد حقاً التخلي عنكِ |