"hiç tanışmadık" - Traduction Turc en Arabe

• لم نلتقي أبداً
• لم نتقابل من قبل
• لم نلتق
• لم نلتقي من قبل
• لم نلتقِ
• نحن لم نلتقي
• لم نتقابل أبداً
• لم نتقابل ابداً
• أنا مَا قابلتُ

Hiç tanışmadık ve umarım öyle de gider
نجن لم نلتقي أبداً و كنت آمل أن أحافظ على هذا

İzin ver de sana tekrar hatırlatayım. Biz daha önce Hiç tanışmadık.
اسمحي لي بتذكيرك مجدداً نحن لم نتقابل من قبل

Herhalde Hiç tanışmadık. Ben Milton.
من المحتمل اننا لم نلتق انا ميلتون كيف حالك ؟

Hayır, biz Hiç tanışmadık, ama, benim çalıştığım adamı tanıyordunuz, Henry Wallace?
لم نلتقي من قبل لكنك تعرفين الرجل كنت أعمل لدى..

- Seninle Hiç tanışmadık. - Seni kastetmedim, önemsiz taşıyıcı.
لم نلتقِ قط - ليس أنت أيها الحامل التافه -

Alaska, biz Hiç tanışmadık, ama herkes senin en iyi arkadaşın olduğumu düşünüyor.
الاسكا نحن لم نلتقي قبلاً لكن الجميع يعتقدون أني أعز صديقاتك

Hiç tanışmadık. Ama çok saygı gören biridir.
نحن لم نتقابل أبداً ، إنه محترم جداً

Seninle Hiç tanışmadık ama seni tanıdığımı hissediyorum.
نحن لم نتقابل ابداً ولكن لدى شعور انى اعرفك

Adamla Hiç tanışmadık ve beni öldürmek istedi, huh?
أنا مَا قابلتُ الرجلَ حتى شخصياً وهو أرادَ قَتْلي , huh؟

Her sabah birbirimizi görüyoruz ama Hiç tanışmadık.
ـ في الصباح نرى بعضنا الآخر ولكننا لم نلتقي أبداً ـ هذا صحيح

Luke'un biyolojik ebeveynleriyle Hiç tanışmadık.
نحن لم نلتقي أبداً بوالدي لوقا الحقيقيين

Çünkü daha önce Hiç tanışmadık.
لأننا لم نلتقي أبداً

Seni tanıyorum. Fakat Hiç tanışmadık.
أنا أعرفكِ، ولكننا لم نتقابل من قبل

Adını bilmiyorum. Hiç tanışmadık.
لا أعلم إسمه ، لم نتقابل من قبل

Fakat Hiç tanışmadık.
لكننا لم نتقابل من قبل

Hiç tanışmadık ama bu ailenin ismini ve geçmişini taşıyorsun.
لم نلتق أبداً ، لكنك تحمل لقب و تاريخ هذه العائلة

Sorgu modu, yâni sen Şerif Baird'sin ve daha önce Hiç tanışmadık.
مزاج تحقيقيّ إذن. إذن أنت المأمور (بايرد) وإننا لم نلتق سلفًا قط.

- Hiç tanışmadık ama ortak çıkarlarımız var.
لم نلتقي من قبل ، ولكن نشارك بعض الاهتمامات

Hiç tanışmadık ama çalışmalarınızı yakından takip ediyorum.
لم نلتقي من قبل ولكن تابعت اعمالك، عن كثب، "لورد إرزيال".

Biz... Hiç tanışmadık, ama ben senin mekanını alan adamım.
لم نلتقِ أبداً ولكنني الرّجل الّذي أخذ مكانك.

Hiç tanışmadık. Beni tanımıyorsunuz.
نحنُ لم نلتقِ من قبل ولستم تعرفونني

Bil diye söylüyorum, ben hiç buraya gelmedim, seninle Hiç tanışmadık ve bu şeyi kullanmak hakkında hiçbir fikrim yok.
للمعلومات نحن لم نلتقي أبدا و أنا لا أعرف كيف أستخدم هذا

Biz Hiç tanışmadık. Ve zamanım yok.
لم نتقابل أبداً,وأنا ليس عندي وقت.

Demek istediğim, daha önce Hiç tanışmadık.
أقصد نحن لم نتقابل ابداً من قبل

Adamla Hiç tanışmadık, ve annemin gözleri üzerine yemin ederim, hiç Calgary'de bulunmadım.
أنا مَا قابلتُ الرجلَ، وأنا أَحْلفُ بعيونِ أمِّي أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ في Calgary.