| Dijital dünya bize kendimizi daima meşgul, ebediyen meşgul olarak hissetmemiz için planlanmış. | TED | يتآمر العالم الرقمي ليجعلنا نشعر بأننا مشغولون إلى ما لا نهاية، مشغولون دائمًا |
| Bu yüzden bazen bu matematiği yapan herkes gibi hissetmemiz sürpriz olmaz. | TED | إذاً ليس من المفاجئ أن نشعر أحياناً بأن الجميع يتداولون هذه الخرافات. |
| Ne hissetmemiz gerektiği söylenenlerle gerçekte neler hissettiğimiz arasındaki çelişkiler muazzam miktarda gereksiz acı üretiyor. | TED | التناقضات بين ما قيل لنا بما يجب أن نشعر به وما نشعر به في الواقع يولد كمية ضخمة من معاناة لا داعي لها. |
| Tek bir tür olarak, insanoğlu olarak birbirimize derinden bağlı hissetmemiz için illa bir felaket ya da afet mi olması gerekiyor? | TED | هل يجب ان تحدث لنا مأسآة او كارثة حتى حتى نشعر بعمق الاتصال الذي بيننا كفصيلة كبشر ؟ |
| Onlardan öncesini de hatırlamamıza yardım et, mana'yı hissetmemiz için, ailenin gücü, yaşayanlar, ölenler, annem ve babam gibi, | Open Subtitles | ساعدنا على ان نتذكر ما قاموا به من قبل لنشعر بالمانا قوه العائله أولئك الذين يعيشون ، الذين ماتوا |
| Nasıl hissetmemiz ve ne beklememiz gerektiği hakkında bilinçaltımıza mesajlar gönderiyorlar. | TED | إنها تبعث رسائل باطنية عما يجب أن نشعر وما يجب أن نتوقع. |
| Herzaman kendimizi iyi hissetmemiz için bize yalan söylediler. | Open Subtitles | في كل مرة يحاولون نشعر بالفخر تجاه أنفسنا |
| Onlar da kendimizi daha iyi hissetmemiz için söylediğimiz yalanlar. | Open Subtitles | تلك هي الأكاذيب التي نقولها كي نشعر نحن أننا أفضل حالاً |
| Neden bizim ayaklrımızda özgür hissetmemiz için dalgalar var. | Open Subtitles | ؟ لماذا الرياح حول أقدامنا تجعلنا نشعر بالحرية ؟ |
| Neden bizim ayaklrımızda özgür hissetmemiz için dalgalar var. | Open Subtitles | لماذا الرياح حول اقدامنا تجعلنا نشعر بالحرية ؟ ؟ |
| Çünkü şu anda kendimizi iyi hissetmemiz için tek şansımız bu. | Open Subtitles | حسناً, يجب عليكِ ذلك لأن هذه الفرصة الوحيدة التي لدينا لكي نشعر حقيقةً بشكل جيد بشأننا. |
| Zaman zaman maneviyat yolumuzu kaybetmemiz ormandaymış gibi korku hissetmemiz olağanüstü sebepler değildir. | Open Subtitles | هذا ليس بأمر غير شائع أن نضيع طريقنا روحانيا من وقت لآخر ان نشعر |
| İnsanlarla çevrili olmamıza karşın bu kadar yalnız hissetmemiz ne kadar enteresan. | Open Subtitles | غريب أن نكون بوسط الناس ولانزال نشعر بالوحده |
| Ailesini bu kadar seven bu sıcak yuvamızda kendimizi güvende ve mutlu hissetmemiz için canını dişine takan birine sahip olduğum için o kadar şanslıyım ki. | Open Subtitles | يحب عائلته كثيرا، ويعمل بجد أن يجعلنا جميعا نشعر بالأمان |
| - İyi hissetmemiz mi gerekiyor şimdi? | Open Subtitles | هل يفترض بهذا أنْ يجعلنا نشعر شعوراً أفضل ؟ |
| Derin bir hırsla harekete geçtik, hissetmemiz lazım yoksa çürüyüp gideriz. | Open Subtitles | والذي يقودنا لهذا العمل سبب يجبرنا على ذلك. وعلينا أن نشعر بذلك وإلا هلكنا. |
| Burada olan şey kendimizi zorunlu hissetmemiz çünkü dünyada o domino taşı olmaya istekli çok az insan var, çok az insan bu riski göze almaya istekli. | TED | ما يحصل هو أننا نشعر بأنه واجبنا، لأن هناك قلة قليلة في العالم على استعداد ليكونوا كأحجار الدومينو، قليلون هم الذين يغامرون. |
| Ne hissetmemiz gerekiyor? | Open Subtitles | أقصد، ما الذي من المفترض أن نشعر به؟ |
| Bak, bu tam da hissetmemiz gereken şey. | Open Subtitles | لا , و إلا كان يجب أن نشعر به معا |
| Sadece burada bizimle olduğunu hissetmemiz lazım. | Open Subtitles | نريد فقط أن نشعر بأنكِ هنا معنا |
| Beni tekrar ara. Sanırım buradaki amaç tekrar beraber olmamız değil ayrı yaşarken iyi hissetmemiz. | Open Subtitles | اعتقدت أن الهدف من وجودنا هنا ليس كي نعود إلى بعضنا بل لنشعر بالراحة بعد إنفصالنا |