| Hiç birilerine hizmet etmekten hoşlanan biriymişsin gibi bir izlenim edinmemiştim. | Open Subtitles | أنت لاتبدين لي كنوع من الأشخاص الذي يحب خدمة أي أحد |
| Eseriyle gurur duymaktan hoşlanan kız türü olman için fotoğrafı bırakacağım. | Open Subtitles | سأترك الصورة، بحال كنت من النوع الذي يحب أن يفتخر بعمله |
| Dolaşmaktan hoşlanan biridir belki. Bunun için onu vuramazsın. | Open Subtitles | ربما يكون شخصاً يحب التجوال فحسب لا يمكننا قتله لهذا السبب |
| Özellikle de halkın ilgisini çekmekten hoşlanan biriyle. | Open Subtitles | خصوصا من يستمتع بالشهرة و الأضواء إلى هذه الدرجة |
| Ateşli olduğunu duymaktan hoşlanan tazdan bir kız olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك من الفتيات الاتي يحببن أن يخبرن بأنهن مثيرات |
| Bu kızlardan, genç kızlardan hoşlanan bir adam tanıyan var mı öğrenmem gerek. | Open Subtitles | أودّ أن أعلم ما إذا أيّ من فتياتك يعرفون رجلاً يحبّ الفتيات الشابّات. |
| Kötü muamele ve görmezden gelinmekten hoşlanan bir zavallı olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتحسبينني مجرد فاشلاً يحب سوء المعاملة والتجاهل؟ |
| Joni Mitchell'den hoşlanan biriyle birlikte olamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكن ان اكون مع شخص يحب جوني ميتشيل |
| İç çamaşırlarımı giymekten hoşlanan bir adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | أنا مؤرخ الرجل الذي يحب ارتداء ملابسي الداخلية. |
| Sinemadan çok hoşlanan biri için aşırı temizsin. | Open Subtitles | . أنت نظيف بشكل مرعب بالنسبه لماذا ؟ بالنسبه لشخص يحب مشاهدة . السينما للغاية |
| Sinemadan çok hoşlanan biri için aşırı temizsin. | Open Subtitles | . أنت نظيف بشكل مرعب بالنسبه لماذا ؟ بالنسبه لشخص يحب مشاهدة . السينما للغاية |
| Önemli olan baleden hoşlanan... sevdiğin kişiyle zaman geçirmek. | Open Subtitles | بل بأن الشخص الذي تحبه يحب الباليه و أنك تريد قضاء وقت مع ذلك الشخص |
| Bu kadar dolu bir mekanda, kendi sesini duymaktan hoşlanan biri değilim. | Open Subtitles | لست من النوع الذي يحب التكلّم في غرفةٍ مليئةٍ كهذه |
| Evet.Feminist yazarlardan hoşlanan bir erkekle tanışmak güzel | Open Subtitles | أجل , سعيدة برؤية شخص يحب كاتبة أعمالها قليلة |
| Rick, sanırım yerim kedilerden hoşlanan birininkiyle değiştirilmiş. | Open Subtitles | ريك أعتقد أنهم أحلوا مكاني شخص يحب القطط |
| İnsanları seyretmekten hoşlanan tek kişi ben miyim? | Open Subtitles | أأنا الشخص الوحيد الذي يستمتع بمراقبة الناس؟ |
| Cesetlerin sayısına bakarsak bundan hoşlanan biri de. | Open Subtitles | وبالنظر لعدد الجثث فهو يستمتع بذلك أيضاً |
| Bu spordan benim kadar hoşlanan birini bulduğuma çok sevindim. | Open Subtitles | أنا متحمس فقط لأرى أحدا يستمتع بهذه الرياضة بقدري- حسنا- |
| Bu suratına top yemekten hoşlanan kızların sporu değil mi? | Open Subtitles | .. هذه الرياضة مخصصة للفتيات اللاتي يحببن أن ترمى الكرات في أوجههن ، صحيح ؟ |
| Sadece çikolatalı kekten hoşlanan erkeklerle çıkacaksın. | Open Subtitles | لانك ستواعدين شاب يحبّ الشكولاتة |
| Senden o kadar hoşlanan başkana söyle sana yenisini alsın. | Open Subtitles | إسالي الرئيس المعجب بك كثيراً أن يشتري لك واحدة |
| Oyalanmaktan hoşlanan aslında oyalanmıyor. | Open Subtitles | الوقت الذي تستمع باضاعته ليس وقتاً ضائعاً |
| Sen kendini soğuk, bencil ve büyük görmekten hoşlanan tanıdığım tek kadınsın. | Open Subtitles | أنتِ المرأة الوحيدة التي أعرفها التي تحب إعتبار نفسها باردة وأنانية ومتعجرفة |
| Üçüncü sınıfa giden nadir kitaplardan hoşlanan biri sahte olduğunu anlardı. | Open Subtitles | طالب في الصف الثالث الذين يحبون الكتب النادرة يعرف بأنها وهمية. |