| Ekonomik suiksatçiler Saddam Hussein'e ulaşmayı başaramadılar. | Open Subtitles | القتلة الإقتصاديون لم يستطيعوا الوصول لصدام حسين |
| Saddam Hussein ortaya çıkacak. | Open Subtitles | لذا، إفترضنَا في ذلك الوقت أنّ صدّام حسين سيأتينا. |
| Cross, Zharkov gibi birisini tanıyor ama işte "onunla hiç tanışmadım" dediği Raymond Hussein ile Paris'te. | Open Subtitles | كروس تعرف على رجال امثال زاراكوف ولكن... ها هو هنا مع رايموند حسين فى باريس الرجل الذى قال لنا انه لم يعرفه ابدا |
| Hussein AL-Hir | Open Subtitles | حسين الخير على حسن سلامة على حسن سلامة |
| Onun elinde olan adalet alınacak... ve diktatör Saddam Hussein'i devrilecek | Open Subtitles | أنها تأخذ العدالة في يده... وهدم صدام حسين. |
| Hussein, kahretsin. Ben de çizmek istiyorum. | Open Subtitles | "حسين"، دائماً أنت أنا أريد أن أرسم أولاً أيضاً |
| Hussein Kamel, ayrılmaya çalıştıkları takdirde onları öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | أبقى (حسين كامل) الخبراء معاً مهدداً بقتلهم إذا حالوا المغادرة |
| Hussein Kamel, ayrılmaya çalıştıkları takdirde onları öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | أبقى (حسين كامل) الخبراء معاً مهدداً بقتلهم إذا حالوا المغادرة |
| Hussein AL-Chir KGB bağlantısıydı | Open Subtitles | حسين البشير) هو بالفعل من يتعاون مع المخابرات الروسية) |
| Omlet masasının önündeki Qusay Hussein mi? | Open Subtitles | لم يكلفنا شيئاً أهذا (قصي حسين) عند أطباق البيض؟ |
| Haniyeh,yardım et. Hussein, arkaya geç. | Open Subtitles | "هانية " ، ساعديني "حسين " من الخلف |
| Joseph Stalin, Adolf Hitler, Saddam Hussein gibi kahramanlar. | Open Subtitles | أبطال كـ(جوزيف ستالين)، (أدولف هتلر)، (صدام حسين) |
| Sana aynı Uday Saddam Hussein'e benziyorsun demiyorlar mıydı? | Open Subtitles | ألم يعتادوا بأن يخبروك، بأنك تشبه (عدي صدام حسين)؟ |
| Adım Hussein Malik. | Open Subtitles | اسمي حسين مالك. |
| Bir, Barack Hussein Obama Dama Koma Mamalı Lama'yı koltuğundan etmek. | Open Subtitles | أولاها، أن يصاب (بارك حسين أوباما) ويدخل في غيبوبة في لالما خارج مكتبه |
| Barack Hussein Obama taraftarı gibi mi görünüyorum? | Open Subtitles | هل ابدوا كاحد الداعمين لــ(باراك حسين اوباما)؟ |
| Genç Bay Hussein'in kalan tek ailesi, onun yakın zamandaki Moskova'ya yolculuğu hakkında bir şey bilmeyen Buffalo'daki kız kardeşi gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن الأسرة الوحيدة المتبقية للصغير سيد (حسين) هي (شقيقة في (بوفالو. و التي لا تعرف شيئا عن رحلته الحالية لموسكو. |
| Edgar Hussein, gerçekten akciğer kanseri ile savaşmış ama Kevin'ın kız kardeşinin onun öldüğünden haberi yok. | Open Subtitles | إدغار حسين) قام بالفعل بمحاربة) سرطان الرئة لمدة طويلة، لكن شقيقة (حسين) ليس لديها أي فكرة أنه مات. |
| Amacımız, Barack Hussein Obama ve eşcinsel elitler bu ülkeyi Müslümanlarla doldurmadan önce bu karmaşadan kurtulmuş. | Open Subtitles | مهمتنا هي إصلاح الفوضى (التي سببها (باراك حسين أوباما قبل أن يحول هو ونخبة الوطن |
| Müslümanlığı seçerek Abu Hussein adını aldı. | Open Subtitles | ولد مجددًا كمسلم،و كان معروفًا وقت وفاته (بإسم (أبو حسين |